=oneshot=

191 22 2
                                    

"Sadece sesini duymak istedim."

"Ama şu an çok önemli bi işim var Jisoo."

"Tamam ama çabuk bitir işini ve derhal eve gel. Lütfen..."

"Pekala bebeğim. İşimi bitirdiğim gibi ordayım."

"Tamam."

Yüzüne kapatıp telefonu sertçe koltuğun üstüne attım. 2 gündür iş gezisinden dönememişti ve işlerinin bu kadar yoğun olması yüzünden bi türlü gelemiyordu.

Bu gün gece falan geliceğini söyledi. Hızlı gelmesi için aramıştım onu. Çünkü gerçekten özlemiştim.

.......

"Sen hala uyumadın mı?"

Odanın kapısından içeri giren Tae'ye koşarak kollarımı sıkıca boynuna sararak bacaklarımı beline sardım.

"Bu evdede çok mu özleniyorum ne?"

Kucağından inmeden sırtına benim için sert onun için minik bi yumruk attım. Yatağa doğru ilerledi ve beni yanına alarak yatağa uzandı. Bir kolunu belime sardı öbür kolunu ise sırtıma koyarak saçlarımı okşamaya başladı.

"Sen beni özlemedin mi hıh?"

"Seni özlemeyen ölsün be güzelim!"

"Yalancı!"

Kafasını kaldırıp bana 'ciddi misin?' der gibi baktı.

"Nası özledin anlat!"

"Anlatıyım mı?"

Başımu göğsüne gömdüm ve kafamı aşağı yukarı oynattım.

"Uzun sürücek ama."

"Yaa hadi anlat!"

"Tamam tamam kızma."

Büyük bir iç çekti ve konuşmaya başladı.

"Yatağa yatıyorsun ya. Yanındaki boşluğa bakıp gözlerini kapıyorsun. Sarılmak istiyorsun, ama yapamıyorsun. Öpmek istiyorsum ama olmuyor. Kokusunu tüm vicudunu doldurucak şekilde içine çekmek istiyorsun. Ama mümkün değil."

Ağladığını fark etmem o kadar uzun sürmemişti.

"O an kalbinde bi boşluk oluyo. Akan gözyaşlarının saçına damlayıp aşağıya doğru süzülmesini izlemek istiyorsun, koluna başını koyup kolun uyuşana kadar yatmasını istiyorsun ama yine olmuyor.

Düşünüyorsun. Acaba ne yapıyor şu an diye. Onunda benim gibi kalbi acıyor mu? O da benim gibi ağlıyor mu? O da benim gibi kokumu ciğerlerinin her zerresine kadar çekmek istiyor mu? Ama bilmiyorsun. Bilemiyorsun. Kendini tam bir aptal gibi hissediyorsun.

Özlüyorum diyip karşımda ağlayanlara abartma diyen ben az önce özlemden kuduruyordum.

Gözlerini açmak için hazırlanıyorsun. Küçük bir umut, küçücük. Bi anda karşımda beliricek. Açıyosun gözlerini, o küçücük umut bi anda kanatlanıp gidiyor. Umutun açtığı boşluk öyle derin oluyor ki kalbine hançer saplanmış gibi tirtir titriyor."

Kafamı göğüsünden kaldırdım ve yüzüne baktım. Burnu kıp kırmızı olmuş ve gözlerindeki yaşlar baraj gibi akıyordu.

Ellerimi başının iki yanına koydum ve dizimi de Tae'nin gövdesinin yanına koydum. Bir anda dudaklarına yapışmamla sanki bunu bekliyormuşçasına karşılık vermeye başladı.....

 Bir anda dudaklarına yapışmamla sanki bunu bekliyormuşçasına karşılık vermeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
<özledim>[vsoo]=oneshot=Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin