Episode 1

17 0 0
                                    

/Sehun'un ağzından/
.
.
"Sehun kalk hadi geç kalacağız." Chanyeol kulağımın dibinde bağırınca hızlıca gözlerimi açtım. Kalkıp hazırlanmaya giderken diğerlerinin mızmızlanmalarını duymamazlıktan geldim. Herkes hazır olduktan sonra gruplara ayrılıp arabalara bindik. Hepimiz macera arayan tiplerdik bu yüzden oldukça uzakta olan bir ormana gidiyorduk.

"Vay canına burası çok korkutucu" Baek ağzı açık kalmış bir şekilde söylerken Soo'da ona katılmıştı.
"Çok heyecanverici bir yer olduğu doğru." Kai söylediğinde hepimiz başımızı salladık.
"Hadi çadırları kuralım." Diyip çadırıma yöneldim. Elime aldığım bir kaç parça demir çubuk ve çadırla kendime uygun bir yer seçip kurmaya başladım. Kai ve Yeol sevgilileri Soo ve Baek'e yardım ediyordu. Bense sevgilim gelemediği için tek başımaydım. Diğerleriyle uzun zamandır arkadaştık ve aynı evde kalıyorduk bu yüzden benim için pek sorun değildi sevgilimin burda olmaması.

Kendi çadırımı bitirip etrafı keşfetmek için yürüyüşe çıktım. Buranın kesinlikle ürpertici bir havası vardı. Dalgın dalgın yürürken birden kulağıma dolan müzikle duraksadım. Böyle bir şey mümkün olamazdı. Müziği takip etmeye başladım. Her adımımda daha da artan sesiyle daha anlaşılır bir hale gelmişti. Bir piyano sesiydi bu. Adımlarımı hızlandırdım. Sonunda sesin kaynağına geldiğimde ağzım açık kalmıştı bu çok eski yıllardan kalmış bir şatoydu. Bunu hemen diğerlerine göstermeliydim. Koşarak kamp yerine döndüğümde güneş de batıyordu.
"Hey kalkın hemen size bişey göstermem lazım."
Baek hemen ayağa kalkıp korku dolu gözlerle etrafa baktı. "Ne oluyor Sehun?"
"Yürürken bir müzik sesi duydum ve müziği takip ettim ve bir şatodan geldiğini gördüm."
Herkes şaşkın bir şekilde baktı bir süre. Sonra Chanyeol kalktı "Hadi gidip bakalım."

Şatonun önüne geldiğimizde ses çok az da olsa hala duyuluyordu. Ilk gelişimdeki o yüksek ses bir anda kısılmıştı.
"Hadi içeri girelim?" Kai heyecanla konuştu.
"Olmaz!" Baek korkarak bağırmıştı.
"Ya içerde biri varsa?" Diye ekledi Soo.
"Olmasa müzik sesi nasıl gelsin?" Dedikten sonra Chanyeol oylama yapmaya karar verdik. Iceri sadece bir kişi gözatıp çıkacaktı.
"Taş kağıt makas oynayalım. Kaybeden içeri girsin."
Herkes onayladığında geri sayıma başladık.

Oyunu kaybetmiştim. Hiçbir zaman korkak biri olmadım. Durup öylece kapıya baktım. Hepsi bana tezahürat yapmaya başladığında bir an önce susmaları için kapıya ilerledim. Kapıyı yavaşça ittirdiğimde gıcırtılı sesler eşliğinde açılmıştı. Içerisi dışarıdan daha soğuktu. Kapı ardımdan kapandığında merdivenlere doğru ilerledim. Burası kesinlikle etkileyici bir yerdi. Müzik sesi tekrar duyulmaya başladığında geldi yöne doğru adımlarımı hızlandırdım. Icerde gördüğüm çocukla gerileyip yere düştüm. Kalktıgımda orda değildi. Müzik sesi de durmuştu. Hızlıca etrafa bakıp çıktım ama sanki bişeyimi orada unutmuşum gibi bir his vardı içimde. Dış merdivenlerden inerken herkes hayretle bakıyordu.
"Buranın hikayesini biliyorum. Lanetli bir yer burası." Dedi Soo.
Baek direk atıldı "Burası oldukça ünlü bir şato. Herkesin müzik sesi duyduğu şato."
Kai: "Hadi gidelim buradan."
Sehun hala şatoya bakarken bir yandan yürüyordu. Aklındaki şarkıyı ve gördüğü suileti düşünerek gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Kamp yerine geldiklerinde marşmello yiyip eğlenmişlerdi. Sehun ise hala dalgındı. Herkes uyku tulumlarına girdi ve kendini uykuya bıraktı.
Gece saat 3-4 civarı uyandım. Kalkıp üstüme bişeyler alırdıktan sonra şatoya doğru yürümeye başladım. Şatoya giden yolda attığım her adımda başım donüyordu. Adımlarımı yavaşlatıp gözlerimi kapattım, müzik sesi her yerimi sarıyordu. Gözlerimi açıp adımlarımı hızlandırdım. Şatoya vardığımda müzik sesi yine durmuştu. Kapıyı itip gıcırtılı sesle açılışını izledim. Içeri girdiğimde hala ilk girişimdeki ürperti ve soğuğu hissediyordum.

DEVIL'S HOUSE / HunHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin