Kanlı Ay Balosu-2

25 4 4
                                    

Daniel beni lokantaya götürücek?
Neden?
Odamı benden hoşlanıyo?!
Açıklayamıyomu?!
Benimle aynı hissediyorsa neden saklıyoruz?!
Tamam gaza geldim biraz.
Daniel: Sen üstünü değiştir bende seni aşağıda bekliyorum.
Yukarı çıktım.
Mila: Kardeşim canım tatlış... Gel sana elbise seçelim.
Peşinden gittim ve onun odasına girdik.
Mila dolabından elbise çıkartıp üstüme tutuyordu. Birkaç taneden sonra beyaz dantelli, yakası yuvarlak ve küçük, eteği diz boyunun biraz üstünde olan bir elbise denedi.
Ben bile beğenmiştim.
Mila: Bunu giyersen çok yakışır.
Elbiseyi giydim. Mila arkama geçmiş saçımı tarıyordu.
Daniel eğer bana çıkma teklifi ederse -ki etmez- ne diycem?
B-bilmiyorum.. Çok a-ani oldu..
Mu diycem?
Mila: Neden kızarıyorsun diye sormuycam. Neden Daniel'dan utanıyorsun?
Ben: B-ben şey...
Mila: Neyse Daniel ağaç oldu yazık.
Hızlıca aşağıya indim.
Daniel'ın üstünde beyaz gömlek ve siyah pantolon vardı.
Çok....

Yakışıklıydı...
Daniel kolunu girebilmem için araladı.
Daniel: Çok tatlı olduğunu biliyormusun?
Ben: Sende çok y-yakışıklısın...
NEDEN BÖYLE BİŞEY SÖYLEDİM!
Daniel: Teşekkürler.
Ben: N-nereye gidiyoruz?
Daniel: Lily'nin yeni açtığı lokantasına.
Reklamlarda görmüştüm...
"Lily'nin Lokantası! Parmaklarınızı yiyeceksiniz!"
Hatırladım.
Yürümeye devam ettik.
Daniel arada bir beni kontrol ediyor, bişeyim varmı diye bakıyordu.
Ben: Zaten y-yeterince utanıyorum... Bakman ç-çok tatlı ama...
Daniel kıp kırmızı oldu..
Daniel: (Çok tatlıııı! Ben nasıl dayanıcam?)
Daniel önüne dönmüş kıp kırmızı bir şekilde yoluna ilerliyordu.

Lokantanın önüne geldik. Daniel benim için kapıyı açtı. Çok tatlı....
Daniel sandalyemi çekti ve önümüzdeki menülere bakmaya başladık.
Daniel: Sen birşey seçebildinmi?
Ben: Hayır sen?
Daniel: Hayır.
Menüde Balık Salata Et sosisli?
Falan filan vardı.
Garson: Ne istemiştiniz?
Çok iyi bir insana benziyordu. Yakasında Lily yazıyordu.
Daniel: Lily... Buranın en meşhur yemeyi nedir?
Lily: Galiba 13. sayfadaki 4. yemeğimiz en meşhur olan.
Ben galiba bir salata ve içecek olarak su alıcam.
Ben: Pardon.. Ben bir salata ve su alabilirmiyim?
Lily: Emriniz olur.
Lily Daniel'a döndü.
Lily: Sen ne alıcaksın Daniel?
Daniel: Bende aynısından.

                        ****
Yemeklerimiz geldi ve Daniel ile birbirimize espiri tapıyorduk.
Daniel: Knock Knock!
Ben: Who's there?
(Yanlış yazıyor olabilirim)
Daniel: Doctor.
Ben: Doctor who?
(Daniel Who'nun girişini yaptı.)
Daniel: Na na naaaaa...
Gülmekten ölücem yaaa.....
Yemeklerimizi bitirmiştik. Daniel beni kapıya yöneltti. Kendisi hesabı ödeyecekmiş.
Daniel benimle aynı kafadan. Belkide ondan hoşlanıyorum?
Bilmiyorum. Daniel masanın yanında eğeldi.
Daniel: Mia... Benimle çıkarmısın?
(İşte beklenen an!!!)
Ben: Ben... Ben gerçekten bilmiyorum... Çok tatlısın Daniel..
Daniel'ın yüzü düşmüştü.
Ben: Biraz zamana ihtiyacım var.
Yavaşça oturduğum yerden kalktım. Daniel üzülmüş gibiydi.
Ben: Daniel... Tamam. Bende seni seviyorum!
(Zaten bilmiyorum denmez Dani'ye)
Daniel bi anda havalara uçtu. Birkaç kişi yanımıza gelip bizi tebrik etti.
Daniel: Mia... Sana bir süprizim var.
Elimi tuttu ve hızlıca koşmaya başladı.
Eve doğru gidiyorduk.
Ben: Ne oldu Daniel?!
Daniel: Süpriz...
Ben: Daniel bileyim acıyo bırakırmısın...?
Daniel hala koşuyordu.
Ben: Daniel! Yeter canımı yakıyorsun.
Bana baktı.
Ben: Bana ne olduğunu anlatmazsan şurdan şuraya gitmem.
Bileğimi ovalıyordum.
(Çok mu mantıksız oldu yaa...)
Evin önüne gelmişiz.
Herkez süslenmiş bizi bekliyorlarmış. Mila yanıma geldi.
Mila: Ne oldu?
Ben: Bişey olmadı. Hadi Daniel gel.
Daniel benden bir kafa boyu daha uzundu.
Gittim sarıldım.
Ben: Üzgünüm çok çabuk sinirlendim.
Bileğim hala acıyordu ve hareketi çok kısıktı.
Daniel: Bileğin iyimi?
Mırıldandı.
Ben: Sanırım. Mila bez ve krem gibi bişey varmı?
Mila bana baktı.
Mila: Ne yaptınız? Pardon ne yaptın Daniel?
Daniel: ....
Ben: Şey... Lokantaya gittiğimizde Daniel bana kapıyı açarken bende açmaya çalıştım galiba bileğimi incittim.
Çok acıyordu. İncilme gibi değil.
Mila bileğime bakıyordu. Fark ettimde Mila'nın üstünde benim eesenin siyah hali vardı. Aiden'da siyah gömlek beyaz oantolon, Riza'da siyah yakası gömlek gibi ve kolları dirseğe kadar. Eteği diz boyu (galiba)

 Eteği diz boyu (galiba)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir elbise. Saçları açık ve yuvarlak gözlükle çok tatlıydı.
Arkalarında tanımadığım biri vardı. Kim olduğunu bilmiyordum.
Ben: Daniel arkadaki kız kim?
Daniel: O bir arkadaş.
Galiba duydu ve buraya yaklaştı.
???: Merhaba Mia. Ben G.
G mi?
Ben: Merhaba beni zaten tanıyorsun.
G gülümsedi.
Mila ne ara gitti bilmediğim bir şekilde Riza ile konuşuyordu.
G'nin üstünde beyaz bir elbise vardı. Elbisenin sırtı açıktı bele kadar. Sarı ince boyunluydu. Eteği dizin çok az üstündeydi ve belinde sarı bir kemer vardı. Kemer denemez üstüne yapışık ve ince. Altın sarısı parlıyordu.
(Nasıl anlatıcağımı bilmiyorum ama kafamda çok güzel bişey var
Neyse saçı açık ve beline iniyordu. Dümdüzdü.

678 kelime. Yine güzel... En azından bence :)
Eğer hikayeye ekleyebileceğim birşey düşünüyorsanız yazabilirsiniz. Bide eğer sizi eklememi isterseniz kendinizi isminiz ile birlikte karakterinizi görünüşünüzü falan filan yazarsınız =)
Bir sonraki bölümde
Görüşürüz!

Harikalar OrmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin