bölüm 1

12 1 0
                                    

On altı saatlik mesayinin sonunda evine gitmişti. Gün onun için fazlasıyla zor geçmişti. Tüm gün yalnız başına çalışmıştı ve iki üç sarhoşla kavga etmişti. Beklediği gibi telefonu çalmamıştı gün boyu. Uzaktan izliyorum onu göz altları şişmiş fazlasıyla yorgun görünüyor. Duvarın rengi daha canlı görünüyordu onun halinden. Saat 12’ye yaklaşıyordu ve gözünü asla telefonundan ayırmıyordu. Müşteriler yavaş yavaş kalkınca hızlı bir şekilde kafeyi topladı, kasada ki paraları sayıp bira dolabına doğru yöneldi bir bira alıp çantasına koydu. Hızlı bir şekilde dışarı çıktı. Sanki bir yere geç kalmış gibi ama nereye gideceğini bilmiyormuş gibi hızlı hızlı yürüyordu. Telefonla görüşüyor. Kimi zaman telefon açılmıyor, açıldığı zaman da kavga ediyordu. “Gelmeyeceğim ben bu gece.” Telefonu kapatıp olduğu yerde durdu. Yüzünü denize doğru döndürüp derin bir nefes aldı ve o sırada telefonu çaldı. “Tamam geliyorum.” Aceleci halinden eser kalmamıştı. Eski haline döndü usul usul yürümeye başladı. Gördüğü kedilere kafa sallıyor bir şeyler anlatıyordu. “Yine gelmedi biliyor musun? Gelmeyecekmiş.” Bir marketin önünde bekledi epeyce. Bir binaya takıldı gözü, bir tebessüm belirdi dudaklarından. Yürümeye devam etti. Evinin önüne geldiğinde duraksadı ve binayı izledi. Elini cebine götürdü ve her gece yaptığı gibi iki tane anahtar çıkardı. İçlerinden birini seçip kapıyı açmaya çalıştı fakat açılmıyordu. Diğer anahtarı alıp kapıyı açtı. Binaya girdi asansörün 5. Katta olduğunu gördü sinirlenip düğmeye yumruk attı. Elinin kanamasını umursamadan kapıyı açtı ayna da kendini izlemeye başladı. Eve girdiğinde çantasını olduğu yere bırakıp yatağına uzandı ve bir şarkı açtı "çocukluk".  Odanın lambasını kapatıp akvaryumun lambasını yaktı. Tavanı izlemeye başladı. Şarkı döngüdeydi ve bıkmadan dinliyordu arada mırıldanıp birşeyler söylüyor tebessüm ediyordu. Yerinden doğrulup çantasına uzandı içindeki birayı çıkarttı. Yanında duran kutuya uzanıp biranın kapağını içine koydu bir yığın kapak ve bir sürü mor eşyalar vardı. Kutunun içinden mor bir çakmak çıkartıp sigarasını yaktı ve çakmağı tekrar kutuya koydu. Sanki çakmak değilde o yanıyordu. Ateşin ışığı gözyaşlarını belli etti. Sessizce ağlıyordu her zaman yaptığı gibi içine içine.

Sabah'a Karşı DörtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin