bölüm 2

8 1 0
                                    

Geceyi uykusuz geçirdiği her halinden belliydi. Yorgun gözleriyle bakıyordu etrafa. Yorgun ve mutsuz. Telefonu eline alıp gezinmeye başladı. "Günaydın" Tebessüm etmedi, Gülümsedi. Bu gün onun yanına gidecekti. Hızlıca kalktı yataktan. Birşeyler attı ağzına, özenle hazırlandı. Evden çıktığında bir çocuk gibi yerinde duramıyordu. Yol asla bitmiyor eli ayağına dolaşıyordu. Ne zaman yanına gidecek olsa onu ilk defa görecekmiş gibi heyecanlanıyordu. Minibüsten indiğinde en çok hoşuna giden şeyi yaptı. "Bir şey lazım mı?" Karşıda ki marketten ekmek alıp kola koyuldu. Artık onun için klasik olsa gerek heyecandan kapının şifresini unutmuştu. Kendini toparladı ve kapıyı açtı. 2. Katta oturuyordu hızlı hızlı merdivenlerden çıktı. Daha önce aceleden mi heyecandan mı orası bilinmez ama çok düşmüştü o merdivenlerden. Kapıyı çaldı, kapı açıldığında heyecanından dolayı değilde sanki merdivenler onu nefes nefese bırakmış gibi davrandı. Henüz kapıyı kapatmasını beklemeden atladı boynuna. Sadece uç gün olmuştu onu görmeyeli ama gel gördü uç asır görmemiş gibi davranıyordu.
    Mutfağa geçip çay demlemişti kendine. Çay demlenene kadar sohbet ettiler, gözlerinin içi gülüyordu sabah ki halinden eser yoktu denilebilir. Bir bardak çay ve bir bardak sütlü kahve. Balkona doğru yöneldiler. Kahkahalar havada uçuşuyordu. Yine zamanın nasıl geçtiğini anlamadılar. Hava kararmaya başlarken mutfağa geçtiler ve gece için birşeyler hazırlamaya başladılar. Herşey hazırdı yemeklerini yedikten sonra kadehler geldi masaya. Su gibi akıp gidiyordu şarap. Yetmediğini anladılar. Dışarıya çıkıp biraz daha alkol aldılar. Eve döndüklerinde ikiside yorgunluktan nefes nefese kalmışlardı. Koltuğa bıraktılar kendilerini. Kediler üzerlerinde geziniyordu. Gülüyorlardı. Masayı toplayacak halleri olmadığı için epeyce kaldılar koltukta. Geç olmuştu saat sabah erken kalkıp ikiside işe gidecekti. Saatin farkına bile varmadılar...

Sabah'a Karşı DörtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin