2.59 || YoonKook

2.59 |FİNAL

Jungkook önüne gelen insanları ezerken adımlarını hızlandırıyordu. Düşünceleri o kadar karışıktı ki gideceği evi ezbere bilen ayakları olmasaydı kesinlikle yolunu şaşırabilirdi.

Bunu yapmış olamazdı, değil mi?

Her şey üst üste gelmişti Yoongi için, Jungkook kendini bir pislik gibi hissediyor ve onun için endişeleniyordu bu yüzden.

"Böyle olmasını ben istemedim..."

• • •

"Jungkook, a-acilen Yoongi'nin evine gitmelisin."

Taehyung'un endişeli sesiyle kaşlarını çattı Jungkook.

"Bir şey mi oldu?"

"Az önce Y-Yoongi aradı. Sana bir şey v-vermesi gerekiyormuş ve benden rica etti. J-Jimin bir kaç hafta ö-önce Yoongi'nin mektuplar y-yazdığını ve bunları ö-ölmesi gibi bir d-durumda sana okutmasını istediğinden b-bahsetmişti. Ben b-bir arkadaşımı daha kaybetmek istemiyorum J-Jungkook."

Jungkook küfürler ederek ayrıldı Taehyung'un yanından.
Arkadaşlarından birinin cenazesinden böyle ayrılmak istemezdi.

"Ama Jimin, Yoongi'nin yanına gitmemi isterdi..."

• • •

Sonunda eve vardığında her zaman açık olan apartman kapısından girip merdivenleri üçer beşer atlayarak en üst kata çıkıyordu. Verdiği sözlerin, aldığı tehditlerin hiç birini önemsemiyordu o anda.

Tek istediği sevdiği adamın iyi olduğunu görmek ve ona kaburgalarını kırabilecek kadar sıkı sarılmaktı...

• • •

"Siz ne dediğinizin farkında mısınız Bayan Min? Böyle bir şeyi asla yapmayacağım!"

"Gayet farkındayım, Jungkook. Yoongi'yi terk etmediğin takdirde neler olabileceği konusunda seni uyardım. Kararı sen vereceksin."

"Onu Fransa'ya gönderdiğinizde elinize ne geçecek? Ondan kurtulmak istiyorsanız eğer, Yoongi sizinle konuşmuyor bile!"

Jungkook'un söyledikleri üzerine kısa bir kahkaha attı Bayan Min. Bu Jungkook'un biraz daha kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.

"Elime ne mi geçecek? Imm, para? Yoongi'nin bedeninin ne kadar edeceğini sen benden daha iyi bilirsin, Jungkook."

Duydukları karşısında şok olmuştu Jungkook. Karşısındaki kadının iğrenç imasındansa onu asıl şok eden şey Yoongi'yi Fransa'ya göndermesindeki amacın yalnızca ondan kurtulmak istemesi olduğunu düşünmesiydi . Öz annesinin başında bulunduğu insan ticaretlerine onu dahil etmeyi düşüneceğini tahmin dahi edemezdi zaten. Bu kadar iğrenç bir ebeveyne sahip olduğu için o kadar şanssızdı ki Yoongi...

"Siz ne diyorsunuz?"

"Daha kaç defa tekrarlamam gerekecek aptal!? Yoongi'yi terk ettiğin takdirde onun burada kalmasına izin verecek ve ticaretime alet etmeyeceğim. Aksi bir durumda ise Yoongi'yi Fransa'ya gönderecek ve onun sayesinde elde ettiğim paraları zevkle harcayacağım. Daha fazla açmamı ister misin yoksa yeterli mi?"

"Neden onun yanında olmamı istemiyorsunuz? Oğlunuz umrunuzda bile değil!"

"Onun acı çekmesini istiyorum, Jungkook. Onu olabildiğince yalnız bırakarak kıvrandırmak istiyorum!"