Ahh Eylül
Ben seni Eylül de sevdim. Bir Eylül gününde değdi gözlerim gözlerine. Ve işte yine Eylül,yine karşımdasın oturduğum yerden seni izliyorum kumral saçlarının arasında dans eden ışığa bakıyorum. Önümüzde iki çay, dumanı üzerinde daha,ben çay sevmezdim ta ki seni tanıyana kadar. Kaç gece beklemiştim seni?kaç gece hasretine sarılıp uyumuştum?kaç gene yalnızlık acısıyla kıvranıp durmuştum. Kelimeler hiç bu kadar düğüm olmamıştı boğazımda. Ben sen Eylül bu kadar tesadüf olmazdı ama. Ben Eylül'ü seninle sevdim. Dışarda yapraklar sarardı sen kalbimde çiçekler açtırdın,sen bi gülümsedin benim üşüyen ellerim ısındı. Sonra sen ismimi söyledin ben ilk defa ismimi sevdim. Sonra..
Sonra bir Haziran sabahı gittin sen. Sen benden gittin ya ben güneşten nefret ettim, sen gittin ya Ağustos ta bile üşüdü ellerim ısınmadı da bir daha. Sen aramadın ya Doğum günümde ben doğduğum günden nefret ettim. Anladım ki Temmuz Ağustos hepsi yalanmış benim mevsimim senmişsin... seninle açar seninle solarmış kalbim. Gelsen diyorum yine çiçek açar mıyım ben? Yazıp yazıp siliyorum tekrar gözlerim doluyor,burnumun direğini sızlatıyor hala bazı kokular,bir anda anılar doluveriyor içime. Tekrar yazıp siliyorum boğazıma kılçık kılçık batıyor bu sefer yokluğun Allah'ım diyorum "ne zormuş sevmek" baktığım her yerde sen varsın inadıma moda olmuş yüzünü süsleyen sakal. Bazen yürüdüğüm yolda görüyorum seni bazen televizyondasın bazen oturduğum bi cafedesin bazen okuduğum bi kitaba kahramansın. Kimine yüzün benziyor kimi saçlarını andırıyor kiminin üzerinde senin ceketin var. Ama kimse senin gibi bakamıyor. Hem her yerdesin hem de hiç bir yerde. Bağırmak istiyorum süzülürken yaşlar gözlerimden çığlık atıp haykırmak istiyorum sen ise gülümsüyorsun bana her zaman ki gibi telefonun ekranından. Puzzle tanesi gibi parça parça duygularımı doldurup cebime uzun uzun yürüyorum. Göz kapaklarımın ağırlığı canımı acıtmaya başlıyor artık. Kapatıyorum gözlerimi rüzgar söndürüyor biraz alevleri "boşver" dediğim yerde başlıyor duygularımın savaşı...
Ölmek sadece gömülmekten ibaret değişmiş bunu anladım. Bir sabah göğsümde bi sızıyla uyandım evet bu artık yokluğunun varlığıydı o gün kesildi nefesim sonra da astım krizlerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek aşklar yarım kalır
ChickLitBurnumun direğini sızlatıyor hala bazı kokular! Öyle bir doluyor ki içime anılar öksürsem de geçmiyor ...