1

327 48 3
                                    

Güneşin verandaya vurduğu güzel bir sabahtı, arka balkonun mermer zeminine kadar uzanan şakayıklar sabahın kendilerine verdiği çiğ tanelerinin de etkisiyle ortaya serin fakat mis gibi bir koku yayarken, evin içinde ağır ağır ilerleyen bir ses yankılandı. Ne zaman uyandığını bilmiyordum, ben inmeden önce uyuyordu.

Her sabah olduğu gibi bu sabah da özenle hazırlanmıştı. Her an bir yere gidecekmiş gibi temiz ve ütülü giysilerini üzerine geçirmiş, sakal tıraşını olmuş ve hafif bir koku sıkmıştı. Sandalyesinin tekerlerini eliyle çevirmek zorunda kaldığı için bir yere gitmesi biraz zaman alıyordu fakat o bundan rahatsızlık duymuyordu.

Ancak ben ona baktıkça içimde derin bir acı duyuyordum.

"Günaydın." dedim yaslandığım direkten ayrılmadan, bir elimde tuttuğum kahve kupasıyla onu selamlarken.

"Günaydın." dedi kısaca. "İyi uyudun mu?"

Sabahın erken saatlerinde olan şeyi hatırlayarak, sabah bulantıları yüzünden genellikle huzursuz saatler geçiriyordum, yüzümü buruşturdum ve başımı iki yana salladım.

"Selly bunun sebebini bebeğin saçlarına bağlıyor." Masanın üzerinde duran çikolatalardan iki tane alarak birini ona uzattığımda sessizce aldı. Nedensiz bir zevkle ağzımdaki çikolatayı eritmenin derdine düşünce bakışlarımı yüzünden çekmiştim.

"Yani ciddisin?" derken ses tonu cümleden ziyade soru sorar gibi çıkmıştı. "Demek istediğim.. biliyorsun işte. Bunu gerçekten yapacak mısın?"

"Ailelerimiz arasındaki bu saçma ve gereksiz kavgalar olmasaydı sen şimdi yürüyor olurdun ve nişanlınla evlenmek için gün sayardın."

Derin derin içimi çektim, geçmişi kurcalamak göğsümü ağrıtıyordu.

"Ve tabii ben de farklı bir yerde olurdum. Richard benimle evlenmek istediğini hiç söylemedi ama belki günün birinde olurdu."

Tırnağımın kenarından henüz fışkıran bir parça etimi dişlerimin arasına alıp hırsla çiğnerken söylediklerim yüzünden kendimi suçluyor olduğumu fark ettim. Tüm bunlar öfkesine yenik düşen işe yaramaz abim yüzünden olmuştu. Eğer Jackie, o gün kendine hakim olup silahına sarılmasaydı şimdi çok farklı hayatlar yaşıyor olurduk.

"Bir şekilde sarhoştuk."

O geceyi hatırlatma gereğini neden duyuyordu bilmiyordum ama konuşmak istiyorsa onu durdurmayacaktım.

"Yani ne olduğunu bilirsin, bu beklenmedik bir durumdu. Yine de onu istediğine emin misin?"

"Sen istediğine emin misin?"

Bana durmadan bunu sorması canımı sıkıyordu artık. Her ne olduysa olmuştu ve şu an hiçbir gerçek karnımda olanı yok edemezdi.

"Bunu o kadar çok soruyorsun ki, başka şeyler düşünmeye başlıyorum."

Tek kaşını kaldırarak yarı alaylı bir sesle; "Ne gibi şeyler?" dediğinde öfkeli bir nefes verdim.

"Eğer onun varlığının Brenna ile yeniden bir araya gelip evlenmene engel olacağını düşünüyorsan boşanmak için daha fazla düşünme derim çünkü ben bu çocuğu doğuracağım. Sen olsan da, olmasan da."

Ağzı hayretle aralanırken suçlayacak birini arıyormuş gibi parmağını üzerime doğrultmuştu.

"Ne yani? Sen başka bir şey mi düşünüyorsun? Ah! Üzgünüm prenses! Richard ile evlenme hayallerin olduğunu unutmuş olmalıyım!"

Ona bir şeyler söylemek istedim. Belki de bu yüzden belli belirsiz birkaç kez ağzımı açtım ama bunun olayları daha fazla büyütmekten başka bir faydası olmayacaktı. Haklıydı, güzel bir yüzü, mal varlığı ve bir erkeğin sahip olabileceği her şeyi vardı. Taa ki Jackie onu, hayatının sonuna dek oturmaya mahkum edene dek.

Ama ben de en az onun kadar masumdum.

"Biliyor musun, sana bir faydası olacaksa beni istediğin kadar azarlayabilir, hakaret edebilir ve bağırabilirsin ama bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek Zayn ve bu gerçeğin farkına vardığın an sadece üzüleceksin."

Gözlerimi ondan kaçırma gereği duymadan yeniden konuştum. 

"Ve eğer seni mutlu edecekse söyleyeyim; hiçbir zaman Richard ile evlenme hayalleri kurmadım çünkü o zaten evleniyor. Eğer doğru kişi olsaydım, teklifi bana yapardı."

Yaslandığım korkuluktan güç alarak hafiften belirginleşmeye başlayan karnımı tuttum ve ağır adımlarla artık serin olmaya başlayan balkonu terk ettim. Belki de hissettirdiği kadar serin de değildi, belki de geçmişi hatırlamak ve suçlanmak beni üşütmüştü, karar veremiyordum.

Ama bir şeyi feci halde istiyordum işte.

Bu bebek doğmalıydı.

Kısa bir giriş daha yapmak istedim böylece bazı şeyler netleşeceğini umuyorum.

Yeni bölümde görüşmek üzere

Faith

me, you and other things | ZAYN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin