Bugün Yüce Atatürk'ümüzün aramızdan bedenen ayrılışının 76. yılı.
Aslında çok fazla şey yok bu kaybımızın üzerine söylenecek. Ancak yine de naçizane fikrim öyle demedi.
Ben bu kaybımız üzerine ne söylenirse söylensin yeterli kalmayacağı görüşündeyim ancak yine de kimi kaybettik sorusuna tam bir cevap olamasa da...
Türk Milleti onun için savaşan en büyük askeri kaybetmiştir. Türk milleti büyük yenilikleri korkusuzca gerçekleştiren adamını kaybetmiştir. Öyle ya ADAMını kaybetmiştir.
Bugün onun üzerinden siyaset yapan, ona dil uzatarak ben de bir şey söyledim havasına giren insancıklar var. Aslına bakarsanız onları kale almıyordum ancak son zamanlarda özellikle sosyal medyada mario'nun mantarları gibi çoğalmaya başladılar. Hepsinden öte o kadar hadsizce bir üslupla Ata'mıza dil uzatmaktalar ki insan çığrından çıkacak.
O hadsizler bilmeliler ki her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış ve yeni konuşmaya yürümeye başlayan her çocuğun Onun adını duyduğu bu memlekette silemeyecekleri bir yerde O.
Aklımızda... Yüce insan bu memleket için bize güveniyordu, gençliğe. Atatürk'ün Bursa Nutku'nu okuyalım gelin…
ATATÜRK'ÜN BURSA NUTKU
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.
Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç,Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir! diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek.
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Yıllarca aşıladığı fikirlerden korkuldu. Bursa Nutku yalandır dediler.
ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU ve KUŞKULAR
Atatürk’ün inkâr ve yok edilmek istenilen Bursa Nutku hep bilindiği gibi şöyledir:
"TÜRK GENCİ İNKILÂPLARIN VE REJİMİN SAHİBİ VE BEKÇİSİDİR. BUNLARIN LÜZUMUNA, DOĞRULUĞUNA HERKESTEN ÇOK İNANMIŞTIR. REJİMİ VE İNKILÂPLARI BENİMSEMİŞTİR. BUNLARI ZAYIF DÜŞÜRECEK EN KÜÇÜK VEYA EN BÜYÜK BİR KIPIRTI, BİR HAREKET DUYDU MU: BU MEMLEKETİN POLİSİ VARDIR, JANDARMASI VARDIR, ORDUSU VARDIR, ADLİYESİ VARDIR … DEMEYECEKTİR. ELLE, TAŞLA, SOPA VE SİLAHLA… NESİ VARSA ONUNLA ESERİNİ KORUYACAKTIR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Vampir ve Uşağı Sebastian
FantasySevgili okurlar! Komedimizde olacak, Dramımız da. Trajikomik mevzularda olacak. Yalnız baştan belirteyim. Hikaye konuşma olacak. Yani burda hikayeden çok konuşma okuyacaksınız. Evet, Daha önce kullanılmış kelimeleri de aralarda kullanacağım. Haberi...
