NAİVE ~TAMAMLANDI

44*

Sabah gözlerimi açtığımda sağa doğru kolumu attım ama boştu sonra gözümü açıp etrafa baktığımda jungkook yoktu
Yataktan çıkıp aşağı indim ve her yere baktım ama yine yoktu masanın üzerindeki telefonumdan onun numarasını tuşladıktan sonra bekledim ama çalıyordu açılmıyordu telefonu kapatıp koltuğa fırlattıktan sonra üzerime okul formalarını giydim ve çantamı da aldıktan sonra evin kapısını kilitleyip çıktım okula yürüyerek gitmem gerekiyordu

Ama bunu sorun etmemiştim okula vardığımda geç kalmadığımı anlayıp içeriye girdim sınıftan içeriye girdiğimde nerdeyse zil çalmak üzere olduğu için sınıf dolmuştu bizimkilerin yanına doğru ilerledim ve jennie nin yanına oturdum

"Günaydın lisa"

"Günaydın jen, jungkook onu gördünüz mü?"

"Hayır ama chaeyoung a da sor bir"

"Neden ki?"

"Ne bileyim sonuçta eskiden yakınlardı ya"

"Tamam"

Dedim chaeyoung yanına kaşlarım çatık bir şekilde ilerledim

"Chaeyoung jungkook gördün mü onu?"

"Hayır"

"Tamam sağol"

Dedim ve sırama oturdum zil çalmıştı ve ders başlamıştı bu kafayla dersi dinleyemezdim bile jungkook ortada yoktu dersten izin alıp çıktıktan sonra telefonu elime alıp Bay Jeon un telefonunu tuşladım iki çalıştan sonra açtı

"Efendim kızım?"

"Şey günaydın Efendim jungkook a ulaşamıyorum onu gördünüz mü?"

"Hayır ama onu aratabilirim"

"İyi olurdu teşekkürler"

Dedikten sonra telefonu kapattım ve şirkete gittim belki orada olabilirdi en azından olasılığı vardı eve gitseydi kameralardan görürdüm kamera sistemi telefonumda da vardı şirkete girdim ve sekretere ismimi verdikten sonra beni jungkook un odasına aldılar

İçeri kapıyı tıklatmadan girdim ve karşımda taeyong u görmem ile kalakaldım

"Tae-yong?"

"Lalisa nasılsın umarım iyisindir çünkü seninle bir şeyler yapacağız"

"Ne?"

Jungkook a baktığımda yanıma geldi ve elini elime kenetleyip arkasına aldı beni ben olanları şaşkınlıkla seyrederken
Taeyong sırıtması yok olmuştu yüzünden

"Siktir git yoksa seni öldürürüm"

"Ah jungkook yapma böyle! Şu an anlaşmaya çalışıyoruz yoksa ne olacağını söylemiştim"

"Lisayı benden almana izin veremem!!! Onu öldüremezsin!!"

"Ne beni mi öldüreceksin? Bunu mu düşündün yani !? Taeyong tam bir aptalsın!! Gereksiz beynini boşuna çalıştırıyorsun?!"

"Lisa, sadece ölüm değil ya da şöyle söyliyeyim fiziksel bir ölüm değil ruhsal!"

Kaşlarımı çatarken hala anlamaya çalılıyordum

"Şu ağzında gezen iğrenç şeyleri dök hadi?!!"

"Peki siz istediniz! Lisa'nın babası bu şirketi batıran tek kişi"

Ne?
Babam mı?
Beni yıllar önce terk eden
Sadece ben değil annemi de

"Babam mı? Saçmalıyorsun o öldü!"