TANITIM

32K 313 54
                                    

Hepiniz buraya benim hayatımın fragmanını okumaya geldiniz ..
Başlayalım o zaman.
Ben Elif GÜNER
Çocukluğumda avukat olup insanların cezasını çektiğinde pes edeceğini düşünen bir kızım. Oysa çocukken ne kadar safmışız. Büyüdükçe farkettim. İnsanoğlu suçsuz olduğunu kabullenip cezasını çekince de pes etmiyormuş. Bunları anladığım da bile pes etmedim . Olsun dedim. En azından dünya belki kısa süre için nefes alır . İyi insanların yüzü kötü insanları görmediği için az da olsa gülümser .

Sonradan farkettim ki yanlış şeyler dilemişim. Oysa hep ailemin yanımda olmasını dileseydim belki de yanı başımda olurlardı... Her şeye rağmen Avukat oldum ama ailemle olamadım. Onlar gitti . Ölüm, ne kadar da basit söylemesi. Ölüm benim ruhumu aldı. Onlar giderken kalbimin yarısını alıp gittiler..

Yapayalnız kaldığımı zannettiğim anda biri elini uzattı. Abimm... Kuzenim.. Ona güvendim . Çok güvendim. Yalnızlığımı giderdim. Ona ailem dedim . Ta ki o geceye kadar..

Şimdi size hayatımın yönünün değiştiği bir geceyi anlatacağım.

O gece benden ceza olarak ailem dediğim insanlar abim dediğim kişiyle evlenmemi istedi . Meğer aslında benim hiç abim olmamış . Bana yapılan açıklama beş kelimeden ibaretti "Ya zorla ya güzellikle evleneceksin"

Sanki ortada bir seçim varmış gibi söylenmesi ayrı bir ironiydi benim için ..
Abim dediğim insanla evlenmem istendi ..
Peki ben ne mi yaptım?
Kaçtım o cezadan..

Ve o gece bana hiç acımadan kaçtığım şeyi farklı bir karakterle önüme sundu..
Daha büyük bir ceza diye düşündüğüm şey benim aslında hediyemmiş..

O gece bana;
Kendi  gibi karanlık gözlere sahip birini hediye etti ..
Kendi gibi sert olan birini hediye etti ..
Kendi gibi soğuk olan birini hediye etti .
Kendinin tıpkı yıldızları kucakladığı gibi geniş bir kalbi olan birini hediye etti ..

O gece bana;
Savaş VURAL hediye etti..
Kocamı..

O gece bana ;
Elif VURAL'ı hediye etti.
Küllerimden yeniden doğmamı fısıldadı ..

Evet yanlış okumadınız. Bir zoraki evlilikten kaçarken diğerine yakalandım..
Savaş VURAL'ın karısı oldum .
Ona aşık oldum..

Savaş VURAL ; Kalbimi parçalarına ayırdığı halde her uvzumun ismini haykırdığı adam..
Ben kendimi onunlayken Cemal Süreyya'nın satırlarında buldum .

Ne de güzel anlatmış Cemal Süreyya : "Bir çocuğun annesinden dayak yediği halde anne diye ağlamasıdır aşk.."

O gece;

Bana ceza zannettiğim hediyemi verirken yıldızlardan bir not gönderdi . Sadece benim görebildiğim.. kalbimin bana fısıldadığı..Bana kendisinin bir ayı olduğunu yolunu gösterdiğini onu yalnız bırakmadığını söyledi. Ve kimsenin duymadığı ama benim içimin en derinliklerine kadar fısıldadı benden Savaş VURAL'ın kendisinin aydınlandiği gibi onu da aydınlatmamı istedi ..

Savaş VURAL siyahın ta kendisiydi. Ben onun siyahını beyaz yapacak güce sahip değildim. Hem ne yaparsak birlikte yapalım istedim . Biz de onunla birlikte siyahını gri yaptık ..

Bizim hikayemiz öyle pembe, kırmızı , beyaz , siyah falan değil bizim hikayemiz gri..
Bizim aşkımız grii.

Bizim hikayemiz Geceden Gelen Adamın

Bizim hikayemiz Anka kuşunun hikayesi..

Şimdi sizi uyarıyorum. Bizim  hikayemiz tos pembe bir hikaye değil. Siz bu hikayeyle gri dumanlara başlamış olacaksınız. Şimdi her şeyi es geçip bizimle o gri dumanlarda devam etmeye hazır mısınız?
Gri aşkımıza yelken açmaya bizimle var mısınız?

NOT: Bu hikayede 'Su ve Ateş'in de birleşebileceğine inanacaksınız

Kitap kapağı güzeller güzeli arkadaşım fsuyaa tarafından yapılmıştır..

GRİ AŞK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin