giriş

182 16 8
                                    

Lautréamont:

"Uyanma, hünsa [hermaphrodit]; uyanma daha. [...] Sen mutluluğun çılgınca umudunun peşindeyken göğsün havayla şişsin, [...] ama açma gözlerini. [...] Seni bu durumda bırakıp gitmek istiyorum, uykudan uyanışına tanık olmamak için."

.*・。゚

Belki de uçsuz bucaksız evrenin en dehşet verici ve akılalmaz yanı, son nefesini parmakları arasına hapsetmiş bir adam tarafından, tıpkı genç Desdemona gibi, çıldırırcasına sevilmektir. Varlığını sonlandırabilir, hiç beklenmedik bir vakit parmaklarını sıkabilir, seni kendi yörüngenden edip tamamen özgür bırakabilir. Ne komiktir ki, ben yirmi sekiz yıllık zavallı hayatım boyunca yalnızca bir defa yüreğim el verdiğince sevdim, yine de beni seven adamın elindeki gücün ufak bir payına dahi erişemedim. Ancak iki bedenin birkaç kadeh şarabın ardından tek bir beden hâline geldiği ve dudakların başka dudaklar tarafından kızartıldığı türden bir sevgi duyumsamadım o zâta. Sizler tam takırlı romantizm metinlerine iliştirilen o gerekli ve zorunlu erotizm tutamını aramaya zahmet etmeyesiniz diye tez vakit dile getireyim dedim... Beni yanlış anlamayın, burada sevgiden mahrum bırakılmış kalıplarınıza uygun düşmeyen bir aşk hikâyesi döndüğünü izah etmeye çabalıyorum yalnızca. Aşkın olmadığını iddia ederken bile aslında varlığını zorunlu kılıyor, kendimle alay ediyorum. Zira kafam bir bal porsuğunun midesi kadar karışık, kalbim ise yüzlerce ateş karıncası tarafından ziyaret edilmiş kadar, yangın yeri.

Şu kadarcık hatrım varsa da şaşkınlığınıza rağmen yüz ifadeniz doğallığını korusun isterim. Biliyorum, elinde kadife bezi ile tabularımı silmeye kalkışan gül yüzlü bir adamın eteklerine sığınmış olmam akıl kârı değil, yine de bunu yüzüme vurmaktan olabildiğince kaçınmanızı dilerim. Takdir edersiniz ki kafamdaki savaşın ve yüreğimdeki yangının sebebini soluksuzca, amansızca ve açıkça anlatacağım sizlere, sanki göğsümün sol yanından hiç kurşun yememişçesine, hevesimi n'olur kırmayın.

Yüz ifadeniz tümü ile doğallığını korusun, zira her yutkunuşunuzda boğazınıza oturan o portakal büyüklüğündeki yumrudan bu defa ben sorumlu olmayacağım. Ben ki, adımın Jeon Jeongguk olduğu kadar eminim, sizler bana hak vereceksiniz. Ne de olsa parmaklarının her birinde sanatın kendisini bir müverher edası ile taşıyan Kim Taehyung'a, aşk denen fiyakalı aksesuarı yakıştıran yalnızca ben olmayacağım.

.*・。゚

[oneshot] tuesday morning, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin