Bölüm 1

49 9 13
                                    

08.09.2001
Merhaba Günlüğüm

Ben Kardelen Güçlü. 1987 yılında İstanbul'da doğdum. Henüz 5 yaşındayken ailemi trafik kazasında kaybettim. Bundan dolayıda psikoloji sorunlarım giderek arttı. 11 yaşıma geldiğimde neredeyse hiçbirşey yememeye başladım. Yediğim herşey sanki boğazımda kalıyormuş gibi hissediyorum. Hem ailem yanımda  yokken ben asla yemek yiyemezdim.

Tam tamına 17 yaşıma kadar çok az yiyip bol su içiyordum. Kilo aldığımı  hissettiğim an gidip kendimi kusturuyordum. Çok sık baygınlık geçiriyordum. Lale yengem, endişelenmeye başlayıp bir özel hastaneden randevu aldı bana.

Randevu günü hastaneye gittik. Doktorumuzun odasını öğrendikten sonra hemen o kata çıktık. Kapıda sıra olmadığını fark ettik ve yengemle bir yere oturup beklemeye başladık. Ismim anons edilince kapıyı tıklayarak içeri girdik. Masasında oturan doktor, biz girince bir bana bir yengeme baktı.

"Buyrun oturun."

Gösterdiği koltuğa oturduk yengemle. Içimde kötü bir his vardı sanki işlerin hiç  iyiye gitmeyeceğini hissediyordum. Düşüncelerimden sıyrılıp doktora döndüm.

"Evet küçük hanım şikayetiniz nedir ?"
Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Yemek yiyemiyorum. Durmadan baygınlık geçiriyorum. Halsiz düşüyorum, bazen uykumu alamıyorum. Kilo aldığımı  hissettiğim an gidip kendimi kusturuyorum."

Doktor beni baştan aşağı süzmeye başladı.

"Belli oluyor, çok zayıfsın."

"Ben zayıf değilim." Dedim sinirlenerek. Çok kiloluydum ve bu durumdan çok rahatsızdım. Doktorun ayağa kalkıp bir boy aynası alıp bana doğru yürüdüğünü gördüm.

"Kendine bir bak istersen."

Yorgun bir şekilde ayağa kalkıp kendime baktım. Vay canına... uzun zamandır boy aynasından kendime bakmamıştım. Bir kendime, bir doktora baktım.  Doktor benden daha kiloluydu.

"Şimdide seni tartıda görelim."

Masasının altındaki tartıyı eğilip ayağımın önüne koydu. Yavaşça tartının üstüne çıktım.
Kilom 35 idi.

"Çok zayıfsın güzel kızım kendine bu eziyeti yapma."

Bir an aklıma ailem geldi. Bacaklarım titremeye başladı. Kalktığım koltuğa geri oturdum.

"Neyim var doktor ?"

Doktor bilgisayarından gözlerini ayırıp bana baktı. "Anoreksiya olmuşsun. Bu kişilerde yemek bozukluğu olur tam da senin dediğin gibi. Kilo almaktan korkuyorsun, aldığını hissettiğin an kendini kusturuyorsun. Bulimia hastalığına da benzerdir bu hastalık. Şimdi sana birkaç soru sorcam. Geçmişte kötü bir olay yaşadınmı ?"

Bu soru karşısında gözlerim dolmuştu. Kendimi toparlamayı başarıp konuşmaya başladım:

"5 yaşındayken annemle babam beni kreşe bırakmışlardı. Kreş bittiğinde ailemi beni almaları için bekledim. Aradan 1 saat geçti ve gelmediler. Koşarak öğretmenimin yanına  gittim ve durumu anlattım. Öğretmenim ailemi aradı ama ikisinede ulaşamadı. Sonra öğretmenim beni arabayla eve bırakmaya karar verdi. Belki ailem evdedir diye düşündük. Tam da arabaya doğru yürüken ilerde bize doğru koşan bir adam gördük. Içime kötü hisler girmişti..

"Yolda kaza olmuş. Sanırım kreşteki çocuklardan birinin ailesi!" Dedi nefes nefese.

"Ne diyorsun sen Ali ?" Dedi öğretmenim.

"Hocam, ailenin soyismi "GÜÇLÜ" idi.

Dünyam başına yıkılmış hissettim. Küçük bir kızın oyuncağını elinden alırlar ya hani, bende öyle olmuştum. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Küçük bedenim titriyordu. Güçlükle konuşmaya başladım:

"Öğretmenim... Yoksa ailem cennetemi gidecekler?" Sesim çok titrek çıkmıştı.

Yağmur öğretmenim yanaklarını avucuna alıp gözyaşlarımı sildi usulca. "Merak etme tatlım. Ailen iyi olacak. Hadi hastaneye gidelim ve görelim onları."

Hızlıca arabaya bindik öğretmenimle. Hastaneye doğru yol aldık.

***

Hastaneye geldiğimizde hemen arabanın kapısını açıp indim. Öğretmenim elimden tutup hastaneye doğru koşmaya başladık. Ailemizin hangi odada olduğunu öğrenip yukarı çıktık. Annemle babamın olduğu odanın önünde doktor biriyle konuşuyordu. Dikkatlice baktığımda Lale yengem olduğunu fark ettim.

"Lale yenge !" Koşarak sarıldım yengeme. "Annemle babam nasıl ?" Dedim heyecanla sorarak "İyiler değilmi?"

"Bebeğim... " Dedi titrek bir sesle. "Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama... Ailen cennete gitti."

***

Aradan birkaç saat geçmesine rağmen sanki benim icin zaman durmuştu. Şuan tam ailemin mezarının önündeydim. Gözyaşlarım dökülerek ailemin toprağına karışıyordu. Diz çöküp ailemin toprağını okşadım. "Annem... Babam... Sizi çok seviyorum. Beni unutmayın olurmu ?"
Lale yengem daha fazla bu halime dayanamamıştı. Beni kaldırıp "Gel güzelim gidelim hadi."

Dinledim yengemi. Yavaşça kalkıp eve yürüdük ikimizde...

---

"İşte böyle benim hikayem doktor. Çocukluğum böyle geçti. Erken yaşta ailemi kaybettim."

Doktor bana hüzünle baktı. "Anlıyorum. Ozaman sana ilaç yazalım onlar sana iyi gelecek şimdilik. Serum tedavisi yapmayacağız çünkü  daha kötü  olursun."
Diyip önündeki kâğıda bir kaç ilaç ismi yazıp bana uzattı. " Kendine iyi bak küçük  hanım  tekrardan görüşmek  üzere. "

Hastaneden çıktığımızda Lale yengemle yürümeye başladık. Bana ailemi kaybettiğimden beri o bakıyordu. Çok şefkatli bir kadındır yengem, ama amcam öyle  değil. Amcamdan bahsetmeyi pek sevmem çünkü o kötü bir insan. Yengeme hep şiddet uygulardı, sürekli içki içip gelirdi eve Sabri amcam.
Ha birde kuzenim Buse var. Dünya tatlısıdır kendisi. Şuan yurt dışında çalışıyor ve onu çok özlüyorum. Bana her konuda yardımcı olurdu. Onun için herşeyi yapardım.

Evet günlüğüm benim hikayem böyle işte.  Şuan biraz da olsa mutluyum çünkü yarın  okul var.  Hayatımda  belki çok güzel arkadaşlar, öğretmenler veya da bir erkek arkadaş edineceğim. Şimdilik bu kadar benden, başka bir gün görüşmek üzere!

                                                  Kardelen GÜÇLÜ


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 05, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kardelen (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin