öneri şarkı-winter aid*the wisp sings
şiir-pablo neruda*matilde' ye sone
Pantolonumu paçalarından kıvırmış, beyaz çoraplarımı ise sonuna kadar çekmiştim.
Annemin bir dükkandan aldığı kıytırık kahverengi çantaya, şiir kitabımı ve gerekli birkaç eşyamı koydum.
Aynada, son kez yıpranmış sarı saçlarımı düzelttim ve evden çıktım.
İçimdeki garip duyguyu tarif edemiyordum. Dilim yetmiyordu.
Adımlarım, kafeye yaklaştıkça kendi kendime geri gidiyordum.
Birden ciğerlerime dolan güzel koku ile yönümü değiştirdim.
Sokağı döndüğümde gördüğüm çiçekler gülümsememe neden olmuştu.
Ah...Minik sevgilim bunları çok beğenecek.
"Birkaç bağlam 'nergis zambağı' alabilir miyim?"
Neredeyse 5 dakika sonra kendimi nergis zambakları ile kafenin önünde buldum.
Gözlerimi kısarak içeriye baktım.
Nergis zambağım içerde koşuşturuyordu.
Kahverengi, hafif kumrala kaçan saçları, koşuşturduğundan dolayı karışmıştı.
Ceylan gözleri, fıldır fıldır etrafta geziniyordu.
Çilleri...Ah!.. Size çillerinden bahsetmeyeceğim.
Onun bu hali kalbimin teklemesine neden oluyordu.
Kafeye girdim ve cam kenarında bir masaya oturdum.
Nergis zambağım yanımdan geçerken ona seslendim;
"Pardon! Beyefendi bakar mısınız?"
Göz bebekleri beni bulduğunda gülümsedim.
Yanıma yaklaştı ve o meleksi ses tonuyla konuştu;
"Buyrun, efendim." Cebinden not detferini ve kalemini çıkardı.
"Bana önerebileceğiniz bir çay var mı?"
Elini ağzına getirdi ve ortama küçük bir kıkırtı bıraktı.
Bende gülürken kısılan gözlerine bir gülümseme kondurdum.
"Tabii ki var, efendim. Benim ev sevdiğim çay olan ballı çay. Gerçekten harika bir tadı var."
"O zaman bir fincan ballı çay istiyorum."
"Başka bir isteğiniz var mı?"
"Limonlu kurabiye alabilirim."
İstediklerimi uzun ve kemikli parmakları ile not defterine yazdı.
Karamel renginde ki gözleri masada ki nergis zambaklarına kaydı.
"Çok güzel kokuyorlar bayım."
"Sizin gibi."
Bir güneş sıcaklığında ki gülüşü kalbimi akmış bir kana çevirirken can vermiştim.
"Siparişinizi hemen getiriyorum bayım."
Hızlı ve minik adımlarıyla yanımdan uzaklaştığında derin bir nefes vermiştim.
Geçtiği her yerden bir cennet ağacı çıkıyor gibiydi. Bende iblis tarafından kandırılmış Adem' dim.
Yanıma geldiğinde, tepsiyi yavaşça önüme bıraktı. Dikkatli bir şekilde çayımı doldurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
amaryllis, sope
Short Storyseni sevmek; dünyanın en güzel sesinden, dünyanın en güzel şarkısını dinlemek gibi bir şey. Ama ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum.