Türkiye'de kadın olmak

4 2 0
                                    

Bir kış günüydü.Havada kar,yağmur ve güneşin birleştiği değişik biçimdeki,huzur veren koku vardı. Okula gitmek için sabahın 7'sinde uyanmıştım. Sıcacık yatağımı bırakmak istemiyordum ama buna mecburdum.Öyle böyle kalktım ve yüzümü yıkadım.Tuvalet,dışarıdan daha soğuk gibime geliyordu vücudum buz kesmişti yüzümü yıkadıktan sonra hemen çıktım oradan.Kıyafetlerimi giydim,o sıcacık yatağımda 5 dakika daha uzanma isteği geldi ama uyuyakalacağımı biliyordum hem saçlarımı düzleştirecektim eğer yatarsam vaktim kalmazdı.Saçlarımı güzelce taradıktan sonra düzleştirdim ve kendimi çok iyi hissediyordum.Evden çıkma vaktim gelmişti.Evden 20 dakika erken çıktım çünkü minibüs derdi var.Ee malum özel şoförümüz olmayınca sürünüyoruz işte minibüslerde.
'Toplu taşıma araçlarına her bindiğimde içime tedirginlik düşerdi,aklıma akşamları annem,babam ve kardeşimle izlediğimiz haberler gelirdi;onlarca taciz,tecavüz,cinayet haberleri... Aslında sadece toplu taşıma araçlarına bindiğimde değil;sokakta yürürken,gece dışardayken,evimde oturuyorken...Her anımız korkuyla geçmiyor mu?
-Neyse minibüs geldi inşallah beni alacak kadar yerleri vardır.Elimi dur anlamında kaldırdım ve durmadı,artık diğerine kaldı.10 dakika geçti aradan ve başka bir minibüs yaklaşıyor,sanırım bu duracak. Elimi kaldırdım ve durdu oturacak yer yoktu ama olsun,ayakta da olsam en azından okula varıcam. Okulum uzakta değil 15 dakikalık yol çabucak giderim.Kulaklığımı taktım ve müzik açtım.Türkçe pop müzikler bana aşırı saçma ve gereksiz gelir yabancı müzikler daha hoş,huzur verici...
-Okula yaklaşıyoruzz.Şoför beye müsait bir yerde,köşede bırakır mısınız tarzı şeyler söylemekten anlamsız bi şekilde çekinirdim ama söylemek zorunda olduğum için söylerdim. Ve o cırtlak sesimle "köşede bırakır mısınıız?"dedim. Şoför tabii anlamında başını salladı.Minibüs durdu ve indim.Okulun içine girdiğimde arkadaşlarım beni bekliyordu kesin yine güzel dedikoduları vardı.Çabucak yanlarına gittim ve beklediğim gibiydi.Bana güzel dedikodular anlattılar,milleti bi güzel çekiştirdikten sonra hepimiz, aman yaa bize ne milletten dedik.Komikti aslında.Dedikoduyu yaptıktan sonra bize ne demek..
-Ders zili çaldı ve sınıfa girdik.Bu yıl yeni biri gelmişti sanırım sınıfımıza,çok serseri tipinde bi erkek,kaşı çizik kulağinda piercing vardı ve bakışları çok iğrençti,tam.bir keko.Hiç sevmem... neyse yine ön yargılı davrandım.Hoca geldi ve gençler dinleyin bakalım bu hasan sınıfı....  Hasan hocanın sözünü keserek "ben geldim burdayım artık hepiniz adam olcaksınız lan" tarzı abuk subuk konuştu. Demek ki benimki ön yargı değil tespitmiş.Hasan yerine oturduktan sonra gözü bana kaydı,sanki 10 yıllık özlem gideren insanlar gibi bakıyordu.Bana her baktığında o iğrenç dişleriyle gülümsüyordu.Ona ne var anlamında başımı salladım.Bana kendi göğsünü gösterdi.O an midem bulandı ve hemen başımı önüme çevirdim aslında biraz korkmuştum da...
-Hoca biraz konuştuktan sonra zil çaldı.Zaten dersin yarısı boştu.Tam sıramdan kalkacakken karşımda hasan vardı "gelsene yavrum konuşalım biraz" dedi. Kalbimin ritmi değişmişti,bundan hoslandıgımdan değil korktuğumdan ve midemin bulanmasından.Neden diye sordum sen gel işte dedi.Kolumdan tutup beni koridora doğru çekti,hala o iğrenç dişlerini göstererek gülüyordu.En sonunda kolumu kendime doğru çektim ve ne var söyle artık daha fazla gelemem dedim.Bana,benden ve vücudumdan çok hoşlandığını,onun olmam gerektiğini söyledi. Yoksa çok kötü şeyler olacagını... Ben istemediğimi söyleyerek bağırdım.Ondan korkuyordum ama bunu belli etmek istemiyordum.Hadi bakalım diye cevap verdi o kadar korkuyordum ki kızlar tuvaletine gidip ağladım.Arkadaşlarım yanıma geldiler ne oldu niye sordular

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 08, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Korkarak yaşamakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin