12

4.2K 615 389
                                    

Jisoo'nun kafası karışıktı.

Oyun onun her şeyini biliyordu; ailesini, yakınlarını, okuduğu üniversiteyi... Attığı bireysel görevde öyle bir şey istemişti ki Jisoo bunu anlamıştı.

Bu korkunçtu.

Okulundaki, 546 numaralı dolaptaki siyah defteri 343 numaralı dolaba koy.

Okuduğu üniversitede dolap olan tek yer spor salonuydu. Jisoo spor salonundaki öğrencilerin işlerini bitirmelerini bekledi.

Saat geç olamaya başladığında salona inme cesareti bulmuştu. Dolaplar eski olduğu için tel toka yardımıyla kolayca açılabiliyordu fakat işi bilene tabii. Jisoo, bu çok utanç verici bir detay olsa dahi, paraya çok ihtiyacı olduğu zaman dolaplardan çalardı. Fakat bunu cüzdanı kabarık insanlara yaptığı için hiç fark edilmiyordu.

546 numaralı dolaptaki siyah kaplı defteri aldı, kapağını açmak istedi fakat içinde bulunduğu durumu daha da karmaşıklaştırmaktan korkuyordu. Kapağını kaldırdığı anda büyük bir J harfi gördü. Kırmızı kalemle yazılmıştı. Jisoo daha fazla kurcalamadı ve defteri 343 numaralı dolaba bıraktı.

Üniversiteyi suçlu adımlarla terk edip annesinin ilaçlarını almak için eczaneye ilerlemeye başladı fakat cüzdanının yanında olmadığını fark etti.

Günleridir biriktidiği paralar, annesi için.

Jisoo başından aşağı kaynar suların döküldüğünü hissediyordu. Cüzdan hep sırt çantasında dururdu. Acaba birisi aralarda tuvalete gittiğinde çantasını mı kurcalamıştı? Fakat sınıfındaki herkes bir sefilden para çalmak için fazla zengindi?

Belkide kimse çalmadı ben sınıfta düşürdüm? İçindeki kırılgan umutla eğitim gördüğü fakülteye koşmaya başladı.

İçeri girdiğinde kafe bölümünde büyük bir kalabalık vardı. Üniversitenin popüler kızı Bae Joohyun.

Elinde Jisoo'nun yerini değiştirmiş olduğu siyah kaplı defter. Okuyordu ve alay ediyordu.

"Millet bakın bu zavallı Jennie'nin günlüğü. İçinde neler neler yazıyor bir bilseniz! Diva ayağına yatan kızımız annesiyle beraber bir tefeciye sürtüklük yapıyor ve hepsi babasının aptallığı yüzünden!"

Bae Joohyun günlüğü okuyordu, Jisoo kafenin girişindeki esmer kızı gördü, yıkılmıştı.

Jennie Kim. Jendeuk.

Bireysel olarak yaptığımız her şey aslında birbirimizi etkiliyor.

Jisoo'yu o esnada kolundan birisi çekiştirdi. Nayeon. "Jisoo bu saatte burada ne yapıyorsun? Annenin yanında olman gerekmez mi?"

"Cü-cüzdanı mı kaybettim. İlaç alacaktım ben."

"Ben de sana o konuyla ilgili bir şey diyecektim. Bugün sınıfta sadece ben varken Jennie geldi, benim uyuduğumu sanıyordu, çantanı karıştırdı."

"Ne?"

"Ona ne yaptığını sordum. Beni Jisoo gönderdi dedi. Cüzdanını istiyormuş dedi. Aslında şüphelenmiştim fakat o esnada acil bir işim çıktığı için fakülteyi terk ettim. Sana söyleyecek vaktim olmadı."

killyourself.exe || blackpink ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin