Aşk Hiç Ummadığın Anda Çıkar ve Ummadığın Anda Kaybedersin..

28 1 0
                                    

ÖZLEDİM SENİ

özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
'git artık' demek
'beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa'
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....

***********************************************

NE GÜZEL ŞEY SENİ HATIRLMAK

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık...

Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...

Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...

************************************************

AŞK MIYDI O ?

Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi 

Neydi çekip kendine, beni bağlayan 

Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan 

Elleri ta içimde o dev miydi 

Etime bir alev değmişçesine 

Nasıl da yakardı öptüğü zaman 

Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan 

Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine 

Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı 

Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe 

Hani, o var olmalarımız öpüştükçe 

O delice sürdürmeler yaşantımızı 

Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka 

Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek 

Kudurmuş arzularla zamanı yenmek 

Ve en kuytularda buluşmak korka korka 

Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden 

Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara 

Varmak için o sevgiyle açılmış kollara 

Apansız düşmek yükseklerden bir yerden 

Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de 

Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık 

Avunmak... Kırık dökük anılarla artık 

Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de

*******************************************

AYRILIRKEN


Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir. 
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk, 
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi. 
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk. 
Bu saatte gözyaşları, yeminler, 
Boş bir tesellidir inandığımız. 
Perde kapanıyor, film bitiyor işte, 
O hiç bitmeyecek sandığımız... 
Görüyorsun, konuşacak bir şeyimiz kalmadı. 
Sadece bakışlarımızda hüzün. 
İşte ayrılık bu; hiç beklemediğimiz... 
O ikiz kardeşi ölümün. 
Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz 
Bu son buluşmamızdır seninle 
Yeni bir hayata başlayacaksın artık 
Onunla, o yeni sevgilinle. 
Anlıyorum artık o öpecek ellerini 
Kulağına aşkı o fısıldayacak 
İçinde bir pişmanlıktan başka 
Benden eser kalmayacak. 
Sigaranı söndür , kalkabiliriz 
On adım sonra yollarımız ayrılmalı 
Sakın ağlama ve bir şey söyleme bana 
İnsan ayrılırken bile büyük olmalı.

*****************************************

BİRTANEM

Dalga ile kıyının aşkını bilir misin?

Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga,

Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya

Dalga seven, kıyı sevilendir

Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga,

Ve döner hep geriye

Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya

Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca

İşte, ben de seni böyle severim birtanem.

Birtanem,

Bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini?

Bilirler görünmeyeceklerini...

Sevilmeyeceklerini...

Koklanmayacaklarını...

Okşanmayacaklarını...

Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle

Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını

İşte, ben de seni böyle beklerim Birtanem

*****************************************


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 16, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şiirler Destanı Bir Damla SuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin