Hemen küçük bir not düşmek istiyorum, Hotarubi no mori e diye çok sevdiğim bir mangadan uyarlama animenin vhope uyarlamasını okuyacaksınız az sonra. Mangadan ve animeden karışık aldım sahneleri .Ben biraz replik ekledim ama temelde aynı.
Ayrıca youkai terimi normalde japon mitlerine ait bir şey ama bunu canavara çevirirsem çok saçma olurdu o yüzden olduğu gibi bıraktım.
İyi okumalar 🌸
"Taehyung! Dedene yemeklerini aksatmamasını söyle en yakın zamanda yanına geleceğiz. Tamam mı?" Ayakkabımı bağlayıp çantamı sırtıma aldım ve kocaman gülümsedim.
"Anne her yaz aynı şeyi söylüyorsun."
Annemin homurdanmalarına aldırmadan evden çıkıp durağa doğru yürüdüm.
🌸Onunla ilk kez karşılaştığımda altı yaşındaydım .Dedemin yaşadığı köyde tapınağa yakın,içinde youkailerin ve ruhların olduğu söylenen bir orman vardı. Merak edip ormana dalmış ama sonunda yolumu kaybetmiştim. Ne kadar eve giden yolu arasam da bulamamış, yorgun düşüp ağlamaya başlamıştım ki tam o sırada bana seslenmişti.
"Hey ufaklık! Neden ağlıyorsun?"
Kafamı kaldırır kaldırmaz gördüğüm tilki maskeli beden beni o kadar mutlu etmişti ki hızla ayağa kalkıp, "Kurtuldum!" diye bağırarak ona doğru koşmuştum ama beden hızla önümden çekilmiş ve ben de kendimi yerde bulmuştum.
Ağlamak üzere olan suratımla ona bakınca derin bir nefes vermiş,
"Üzgünüm," demişti.
"Sen bir insan yavrusu olmalısın eğer bir bir insan bana dokunursa yok olurum."Şaşkın bakışlarımla dizlerimin üstüne oturup elleri cebinde bir şekilde bana bakan ve gayet insana benzeyen bedene bakmıştım.
"Hyung? Sen insan değil misin?" Başını yavaşça olumsuz anlamda sallamıştı.
"Bu ormanda yaşayan bir varlığım sadece." Cevabı beni tatmin etmemişti ama aklıma orman hakkında söylenenler geldiğinden heyecanla sorularımı sıralamaya başlamıştım.
"Yani youkai misin ?" Gözlerimden parıltılar çıktığına emindim çünkü daha önce bir youkai görmemiştim.
" Ve yok olmak ne demek?"Bir süre sessiz kalmıştı. Ben de bunu fırsat bilip, çocukluk hevesiyle ona dokunmak için hızla ayağa kalkıp onu kovalamaya başlamıştım .
Ve tam dokunmak üzereyken kafama yediğim odun vuruşuyla dengemi kaybedip yere düştüm. Canım o kadar acımıştı ki gözlerim dolmuştu.
"Sen gerçekten insan değilsin. Hangi insan bir çocuğa vurur ki!" Maskeli yüzüyle bana bakıp ardından yüzünü gökyüzüne çevirmişti.
"Yok olmak demek mahvolmak demek, silinip gitmektir.Ormanın Tanrısı bana bir büyü yaptı eğer insanlar bana dokunursa yok olurum."
Anlattıkları beni korkutmuştu, yaşlarla dolmuş gözlerimi maskeli yüzüne dikmiş ve kısık bir sesle fısıldamıştım,
"Özür dilerim."O ise kendini savunduğu sopayı bana doğru uzatmış,
" Elini tutamam bu yüzden bu sopayı tut. Seni ormanın çıkışına götüreceğim." demişti. Teşekkürlerimi haykırarak ona doğru koşarken o da anlık şokla bağırmış ve ikinci kez odunla kafama vurmuştu.Ardından bıkkınca,"Ne demiştim ben sana?" diyerek tekrar sopayı uzatmıştı.
Ormanın çıkışına yürürken aklıma Yoongi hyungun sevgilisiyle yaptığı yürüyüşler gelince gülmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whisper of Fireflies || VHope
Fanfiction"Hey, Hoseok söylesene ben kışları gittiğimde ne yapıyorsun?" "Yazın gelmesini ve senin dönmeni bekliyorum." -One shot