Sabah mide bulantısıyla gözlerimi açıp bizim odadaki ebeveyn banyosuna koştum lavoboya eğilip öğürdüm anlaşılan dün gece yediğim şeyler oğluşumun hoşuna gitmemişti ben öğürmeye devam ederken Tahir kalkmış önüme gelen saçlarımı arkaya aldığında yanıma geldiğini fark etmiştim içimde bir şey kalmayınca hayır yani öğüre öğüre bi hal oldum niye kusar ki insan hayır sen niye yendiğine içtiğine dikkat etmiyorsun bide hamilesin ah nefes ah şu Boğaz'ın yüzünden kustun (kusmaktan nefret ederim açıkçası midem çok hassazdır belki hamile insanlardan daha çok kusuyorumdur hsjsjsjxk bu yüzden kusma eylemine sövüyoruz)içim dışıma çıktı en az üç kilo vermişimdir demek isterdim de oğluşum sağ olsun ne mümkün kilo vermek ayyy çok konuştum Tahir şimdi olayı büyütecek aman Buda fazla pimpirikli ağzımı güzelce çalkalayıp yüzümü bol su ile yıkadım kafamı kaldırdım tahirde peçete alıp yüzümü kuruladı en sonda anlıma bir öpücük kondurdu Tahir:nefesim annemi arıyorum kumsalın yanına gelsinler hazırlan hastaneye Nefes:ne Tahir:hastaneye gidicez bir tanem Nefes:Tahir niye Tahir:yavrum kustun hani kontrol ettirelim bir şey mi olmuş niye kustun Nefes:aşkım hamileyim ve kustum hamilelikte herkes kusar Tahir:ilk üç ay değil miydi o Nefes:evet ilk üç ay ama hamilelik boyu kusulabilir yani sadece iki salya akıttım diye yorma beni hastaneye kadar Tahir:eve doktor çağırayım Nefes:Tahir...sevgilim...aşkım bak endişeni anlıyorum ama gerçekten bende oğlumuzda çok iyiyiz dün gece hamburger yedim dikkat etmem gerekiyordu midemi karıştırdım kusmam çok normal hadi gel geri yatalım çoooook uykum var Tahir:ama Nefes:hadi Tahir hadi hem bak bir daha kusarsam söz gideriz Tahir:bak söz dedin Nefes:dedim Tahir:tamam o zaman hadi gel Tahirle ellerimizi birleştirip Yatağa girdik ben arkamı döndüm oda arkadan ellerini belime doladı Karnımdaki sancılar ile inlemeye başladım annesinin bebeği karateci olarak herhalde az dur oğlum ya artık dayanamayıp sesli bir şekilde bağırdım tahirde sesini fark edip gözlerini açtı Tahir:aşkımmmm noldu Nefes :Tahir...sancım çok aghh var off ahhh tahir Tahir:nefes iyi misin Nefes:çok canım acıyor Tahir:gel bebeğim Benim Tahir beni göğsüne çekti saçlarımı okşayıp birkaç öpücük kondurdu daha Sonra ellerini karnıma getirip masaj yapmaya başladı o ovdukça ben rahatlıyordum Nefes:ah Tahir oh Tahir:gözlerini kapat aşkım uyu hadi Gözlerimi kapattıktan birkaç dakika Sonra Tahir'in şarkı mırıldandığını fark ettim Tahir:Seyir keyfi başkadır sevdiğinde Anlamı değişir bakışların İzlemek dokunmak gibidir hayalinde Ama yetmez can bulmak ister parmakların Ben tam uykuya dalacakken kafasını boynuma gömüp derin derin nefesler aldı ve devam etti Tahir:Tek aşkı kalbimin Senmişsin sevgilim Melekler şahidim Sonuna kadar ömrümün Sen benimsin ben senin Kendimi uykunun kollarına çoktan bırakmıştım ama uykuda bile olsam dudağıma kondurulan o minik öpücüğü hissetmiştim Sabah gözlerimi açtığımda saatime baktım ve sabah değil de öğlen olduğunu fark ettim sağıma döndüm Tahir yoktu yavaşça yataktan kalkıp tuvalete gittim işlerimi halledip dolabıma ilerledim ve kendime rahat ama bi o kadar da şık bir kıyafet seçip giydim demek isterdim kiiii tabiki sadece rahat bir şey giydim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aslında aynadan baktığımda şıkta olduğumu fark ettim telefonumu şarjdan çıkartıp aşağı inmeye yeltendim ama kumsalın odasından gelen sesleri duyunca oraya ilerlemeye başladım bir de ne göreyim kumsal yatağın da oturmuş Tahir'in gösterdiği kıyafetlere yorum yapıyordu kısaca uğraştırıyordu bizim sıpa babasını Onların bu haline gülüp ses çıkarmadan aşağı indim masa hazırlanmış çok mükemmel bir kahvaltı karnımda duruyordu iştahım son zamanda baya açılmıştı eh hamileyim sonuçta bi zahmet olacak neyse bunları kafamızı takmayalım şimdi bu mükemmel kahvaltıyı benim mideye indirmem gerekiyor dimi masanın başına oturup yemeye başladım Şuan kumsala masal okuyordum Tahir ve kumsalı unutup kahvaltımı etmiştim onlar aşağı indiklerinde beni kahvaltı masasında tıkınırken görünce şoka girmişlerdi sonrasında Tahir'in acil bi işi çıktığı için o şirkete gitti bende ne zamandır kumsal ile baş başa vakit geçirmediğimizi fark edip geçen sene gittiğim bir kitap fuarından almış olduğum masal kitaplardan birini alıp kumsalı kucakladım ve Bahçeye çıktık Çimen'lere oturup kumsalı dizime yatırdım ve masal okumaya başladım
"Salyangozları bilir misiniz? Onlar da tıpkı kaplumbağalar gibi evlerini sırtlarında taşırlar. Bir zamanlar,evini sırtında taşımaktan hoşlanmayan sevimsiz bir salyangoz yaşarmış. Kumsal:çok mu çirkinmiş yani Nefes:yok bebeğim biraz huysuzmuş şimdi sessiz ol beni dinli masalın devamına bakalım neler olacak Kumsal:hadi anne oku oku çok merak ettim "Üstelik evinin rengi de hiç hoşuna gitmezmiş. Bizim salyangoz,kelebek ve uğurböceğini çok severmiş.Arada bir onlarla dertleşir,sırtında taşıdığı evi onlara şikayet edermiş."Ah keşke!" dermiş."Evimi sırtımda taşımak zorunda olmasaydım.Hadi taşıyorum,bari sizin ki gibi bol desenli ve renkli olsaydı." Kelebek ve uğurböceği bir gün salyangoza;"Sevgili arkadaşımız!" demişler."Hani evim renkli olsun diyorsun ya,biz çaresini bulduk.Ressam olan bir tırtıl var.Seni ona götürürsek eğer, evini rengarenk boyar." Salyangoz buna çok sevinmiş."Ne duruyoruz!Hemen gidelim."demiş.Böylece düşmüşler yola. Tırtılın kapısını çalmışlar.Gelen misafirleri dinleyen tırtıl, boyalarını ve fırçasını alıp çalışmaya başlamış.Sonunda salyangozun evine çok güzel desenler çizmiş.Salyangoz yeni görüntüsünü beğenmiş beğenmesine ama yine de evinin sırtında olması onu çok üzüyormuş. Dönüş yolculuğunda üç arkadaş şiddetli bir yağmura yakalanmış.Kelebek ve uğurböceği öyle ıslanmışlar ki,sele kapılmaktan zor kurtulmuşlar. Oysa salyangoz hemencecik evinin içine girmiş. Yağmur dinip de evinden dışarı çıkınca,arkadaşlarının perişan halini görüp üzülmüş.Sonra da kendi kendine şöyle düşünmüş:"İyi ki saklanabileceğim bir evim var.Rengi olmasa da,Rengi olmasa da beni yağmurdan koruyor ya." Sevimli salyangoz bu olaydan sonra bir daha hiç üzülmemiş Kumsal:çok güzeldi Nefes:beğendiğini fark ettim hiç sesini çıkartamadın Kumsal:ben seni bölünce masal bozuluyordu babam anlatırken sürekli soru soruyorum oda usanmadan cevap veriyor bu yüzden o masal anlattığında hiçbir şey anlamıyorum Nefes:prensesim benim annen seni yer Kumsal:anne Nefes:söyle balım Kumsal:kardeşim ne zaman doğacak Nefes:biraz var annecim epeyce yatıp kalkıcaz sonra bi gün gelecek ve kardeşin doğacak Kumsal:doğsun artık istiyorum ben Nefes:şuan karnımda küçücük bakma göbüşümün çıktığına Kumsal:hahaha anne ya babam dün akşam dedi ki annen şişko şişko çok tatlı oluyor Nefes:bak sen babana Kumsal:ama babama deme ispikledim diye kızar bir daha böyle şeylerden bahsetmez bana Nefes:tamam annecim hadi gel yemek yapalım baban aç gelir Kumsal ile içeri geçtiğimizde kumsal badiyle oynamak istedi bende onaylayıp mutfağa geçtim pirinçleri ıslatıp yemek yapmaya koyuldum Kuru fasulye pilav yapmıştım her şey hazırdı oraya küçük bir salata hazırlayacaktım kumsal çok seviyordu o kadar odaklanmıştım ki yeşillikleri ayıklarken Tahir'in geldiğini fark etmemiştim belime dolanan eller ve boynumda hissettiğim nefes ile olduğum yerde zıpladım tahirse bu halime kahkaha atıp kollarıyla sardı bedenimi anlıma birkaç öpücük kondurup önüme gelen saçlarımı arkaya attı Tahir:iyi misin yavrum Nefes:iyiyim iyiyim geldiğini hiç fark etmedim Tahir:belli oluyor halinden Nefes:ayh neyse hoşgeldin bal suratım Tahir:hoşbuldum birtanem nefes:kumsal gördü mü seni Tahir:hayır sahi nerde o cadı Kumsal:burdayım kiiiii Birden kapıdan içeri kumsal girdi ve Tahir'in kucağına atladı tahirde onu kucaklayıp döndürmeye başladı bense bu hallerini hayranlık ile izliyordum Tahir:bebeğim Kumsal:babacım Tahir:naptınız anneyle Kumsal:masal okuduk ve yemek yaptık Nefes:cadı cadııı masalı okuyan da yemeği yapan da benim hatırlatayım niye sende yapmışsın gibi söylüyorsun Kumsal:ay anne ya ha sen yapmışsın ha ben Biz şaşkınca kumsala bakarken gözlerimiz buluştu aynı anda kahkaha atmaya başladık Tahir:bu çocuk beni korkutuyor Nefes:beni de Tahir