soldum çiçekler gibi

18 1 0
                                    

bir damla aktı kalbinden parmağına. nefes alış verişleri yoğundu... sanki, sanki tüm dünyayı anlamış gibiydi. kafasındaki bütün o yalancı felsefeler çürümüştü. bir şey hissettiğinden değil. irisleri göz kamaştıran gökyüzüne takılı kaldı. gökyüzü, arzuyla çarpışan bulutlardan ibaretti. aşık olduğu koca evren bir kareye sığmıştı. kaç dakika geçti ya da saat bilinmez yavaşça kayboldu bulutlar açısından. artık ne sığınacağı bir evi vardı, ne de dökeceği bir omuz. göklerde yalnız, gezen bir yığınlıktı. çığlık çığlayaydı dünya. ruhu artık kaldıramıyordu onu. "bırak beni, bırak artık solayım." diye sayıklamaktan tapılası dudakları kurumuştu, çatlamak üzereydi. keşke taehyung görseydi onu bu halde. çiçeğini bu vaziyette. tıpkı yeni koparılan bir çiçek gibi yıkıldı oraya. sevdiği adam onu hep çiçeğim diye çağırırdı yanına. öperken yüzünün her bir karesini çiçeğim diye ağlardı her gece. her sabah çiçekçinin önünden geçerken kıvrılan dudaklarının sebebiydi. jeongguk, göğsünde büyüttüğü bütün baharları, bir sonbahar günü toğrağa karıştırdı. çamur oldu bütün vücudu. tekrar geçirdi içinden. "sadece bir kere daha koklasan beni..."

"artık soluyor muyum taehyung? eskisi gibi güzel değil miydim? kokmuyor muyum artık sevdiğin laleler gibi? beni senden bir papatyanın yaprağı gibi kopardılar mı? hissetmedin mi? dökülmedi mi tüm bu hisler göz pınarından..."

koskoca bir dağ olmuştu içine taşıdıkları. yıldızlar bile uzak gözükmüyordu tepedeyken. tüm anıları geçti bir film şeridi gibi önünden. Dur diye fısıldadı son gücüyle. Saliseler durdu o istedi diye. hep yıldızlar kayarken, bir pasta mumunu üflerken tuttuğu dileği geçirdi bir kez daha damarlarında. mutluyken solmak istiyordu küçücük bedeni.

"sen solsan da bir yaprağın düşer gecemin karanlığından kalbime. solsan da eksilmez şu his gönlümden. çünkü jeongguk, seni gönlüme değil, tüm uzuvlarıma hapsettim."

demiştim ya, tek dileğiydi onun. o gece tüm evren, canlılar şahit oldu solmasına. rüzgarla savrulan başaklar örttü üstünü. kavradı toprak onu bir anne kucağı gibi. üşümüyordu. kıvrıldı dudakları son kez. işte o an,

soldu jeongguk tüm çiçeklerin anısına.

bir gün gelir de unuturmuş insan en sevdiği hatıraları bile... bari sen her gece yorgun sesinle saat on ikiyi vurduğu zaman, beni unutma. çünkü ben her gece o saatlerde seni yaşar ve seni düşünürüm.

















yazdıklarımdan emin değilim, çok doluyum bu aralar. karaladım işte bir şeyler. güzel bakın kalbinize.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

çiçekler gibi ;; kookvHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin