Magic Dream

Episode 1 : Nativiy Princess

" Yorma kendini.Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler,seninle gelsin"

              " Charles Bukowski "
______________________________________

Karanlık geceler ,kabuslar, insanı yoran ama belki de hayatın akışına bırakmamızı sağlayan olaylar her zaman var değil mi? İnsanlar bu zamanda ne yapacağını bilemez ne düşüneceğini bilemezler,yıpratır, kendimizi çıkmaz sokakta buluruz bir yol ararız . Güneş ışığının aydınlığına ihtiyaç duyulur ama eğer güneş uzaksa o zaman soğuk olur ,kışın tüm soğukluğu her yeri savurur.  Bu kışın soğuk geceleri yazın serin geçen gecelerine bedel olur. Kar taneleri teker teker rüzgara ve yağmura kavuşmadan süzülürken bir o kadar güzel gözükür.

Kışın sert soğuğu insanlara sıcak bir yer bulma konusunda fazla ısrarcı davranırken herkes aceleyle ısınmaya çalışıyordu . İskandinavya 'da kış erken gelmişti hiç kimse biraz ılıman geçen bir sonbahardan sonra hafif soğumaya başlayan havanın birden sert soğuğu ile karşılaşacağını ve ardından ilk kar geleceğini tahmin etmemişti. O ise kendini sıcak bir yerde bulduğu için fazla şanslı sayıyordu ,ama yinede evden çıkmadan önce cebine bir kaç para sıkıştırdığı için tanrıya şükretmeliydi. Üstündeki kahverengi paltosu biraz olsun ısınmasına yardımcı olsada içi buz gibiydi elleri dışarda durmaktan üşümüş titriyordu. Boynundaki kırmızı atkısı annesinden kalma her zaman takardı . Kış aylarının ne getireceğini kimsenin bilemeyeceği gibi o da bilemezdi ama insanlar onun ne zaman buradan ayrılacağını bilebileceğini düşünüyordu. Sokaktan geçenleri saymaya başladı belli bir sayıya gelince gidicekti.Sanki ona inat hızlı hızlı geçen insanlar izlendiğini bilmeden önünden geçip gidiyor arkalarına bile bakmadan soğuğa karışıp kayboluyolardı .

Gözlerini camdan ayırıp yanında duran ayak seslerini getiren adama baktı çok yaşlı durmuyordu elleri, buraya emek veren, çalışmanın getirdiği tecrübe ile tepsiyi tutuyordu yüzünde baktığı kişinin içini ısıtan bir gülümseme ile tepsiyi indirirken

"Efendim , kusura bakmayın yandaki masanın siparişlerini alıyorduk sizin biraz gecikti ama tam istediğiniz gibi"
Kahvenin üstünde tüten sıcak dumanı burnuna vururken ne zaman sipariş verdiğini düşünmeye başladı. Dışardaki şeyler kafasını karıştırdığı nı düşünürken unuttuğu kahveyi alıp teşekkür etti. Garsonun gösterdiği masaya baktı göz ucuyla , neden geciktiğini anlamamak zor olmadı onun için . Üç tane adam hararetli bir şeyler konuşuyordu. Bir tanesi elinde tuttuğu gazeteyi bir oraya bir buraya çeviriyordu gelenleri gitmesi için el işareti yapıyordu. Diğer ikisi ise önündeki adamı dinliyor ve sanki acelleri varmış gibi kafalarını bir oraya bir buraya sallıyolardı. Adamların bu halleri onu meraklandırmıştı başını eğip kulak misafiri oldu.

""İskandinavya'nın Varisi Dünyaya Geldi ,Kral ve Kraliçe Bir Kutlama Yaparak Bu Mutlu Günlerini Taçlandıracağını Duyurdu""

Adam gazetedeki okuduğu manşeti ve diğer kalanlarını hiç aksatmadan söylemişti. 

İskandinavya beklenmedik olaylara ikincisini ekliyordu kral ve kraliçe bir varis geleceğini söylememişti,belki de bu müjdeli haber soğuk rüzgarlara karlı havalara gün ışığı gibi süzülecek , geceyi aydınlatacaktı,belki de karanlık ormanların seveceği büyülü rüyayı baştan yaratacaktı .