551 59 20
                                    

"Jimin!"

Okul çıkmasına dört adım kala, adını duyan genç adım atmayı durdurmuş, düşüncelerini dağıtarak arkasına bakmıştı.

Gördüğü kişi karşısında şaşkınlığındam kaşları hafif çatılmış, vücudunu ona doğru çevirmişti.

"Jungkook?"

"Ben... Ben şey... Ah, tanrım." Ciğerleri her aldığı nefeste zorlanan Jungkook son cümleyi nefes altından söyleyerek ellerini dizlerine yasladı ve başını eğdi, ona yetişesiye kadar durmaksızın koşmuştu ve vücudu buna prk alışık sayılmazdı.

Kısa bir süre boyunca kendisine kıyasla uzun olan gencin soluklarını toparlamasını bekledi Jimin.

Neden soluk soluğaydı ki?

Yoksa koşmuş muydu?

İyi de, koşmasını gerektirecek ne olmuştu ki?

"...r dilerim." Düşüncelerinden uzaklaşmasını sağlayan cümlenin ne dediğini yakalayamadığı için gözlerini kırpıştırdı Jimin.

Jungkook da duruşunu düzeltmişti bunu dedikten sonra, karşısındakine doğru iki adım atarak samimiyetini belirtmek adına bakışlarını bulutlu bakışlara yöneltti.

"Ben seni tanımıyorum, nasıl biri olduğunu bile hâlâ bilmiyorum. Buna rağmen bu zamana kadar... Kabul edeceğim, seni garipsediğim için seninle dalga geçtim- geçtik, daha doğrusu."

Jungkook elini ensesine atıp ovaladı, bakışları ister istemez minyon olanın arkasındaki alanda dolaştı. Stres olmuştu Jungkook, o anlığına farkına varamasa da.

Jimin ise anlamaya çalışıyordu uzun olanı. Neden bildiği şeyleri duyuyordu şu an?

"Ben..." Bakışlarını minyon olana çevirmeyi başardığında elini ensesinden indirdi ve cebine sokuşturdu.

"Sen düştüğün zaman ben gerçekten farkında değildim. Hatta arkamdan acılı feryadını duyunca garipseyip şaşkınlıkla sana baktım. İnsanlar senin yanına giderken arkadaşlarım gülüp beni çekiştirdi, öyle uzaklaştım ordan. Yoksa ben..."

Dudaklarını birbirine bastırdı Jungkook, çantasını tutan eli sıkılaşmıştı kendiliğinden. Bunu şimdi karşısındakiyle birlikte kendisine de itiraf etmesi gerekiyordu. İkisinin iyiliği için.

"Ben o an, eğer arkadaşlarım çekiştirmeseydi, senin yanına gelecektim, biliyor musun?"

Tamam. İşte bu ikisi için de bir zamanın durma noktasıydı.

voice messages ©Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin