Demek Jeon Jungkook Adın Ha?

2.6K 83 75
                                    

Okumaya başladığınız tarihi yazın bebekler.

Umarım, değiştirdiğim bu dördüncü lisede daha mutlu olurum ve kimse benimle dalga geçmez. Lise dörtteyim ve her sene okul değiştirdim. Mezun olacaktım ama gene de okuldan rahatsız olduğum için okul değiştirmek istiyordum.

Beyaz, annemin yeni ütülemiş olduğu gömleği giyip, pantolonumu da giydim. Gömleğin eteklerini pantolonun içine sokup kravatımı taktım ve en sonunda süveterimi de giydim. Saçlarımı hafif dağıtıp ağır olmayan parfümümden bir kez sıktım. Çantamı takıp koltuk değneklerini de alıp odadan çıktım. Çıkmamla birlikte burnuma dolan güzel kahvaltı kokuları karnımı acıktırmıştı iyice.

Yavaşça ve dikkatli bir şekilde merdivenlerden aşağıya indim. Mutfağa doğru yönelip çantamı çıkarttım ve yere koydum. Annemin yanağını öpüp sandalyeye oturdum. Babama yakalanmadan kahvaltımı yapıp gitmek istiyordum.

Elime çatalı alıp hemen yemeğe başladım.

"Kook, babanla kardeşini bekle."

Annemi dinlemeden yemeğimi bitirdim ve ayağa kalkıp çantamı da aldım, dışarı attım kendimi.

Otobüs durağına geldim. Yaklaşık beş dakika bekledim. Okula giden otobüs gelince bindim. Bir koltuğa oturdum.

Umarım bugün benle dalga geçmezler. Herkes benle dalga geçiyordu. Herkesin gözünde sakattım. Evet sakattım ama onlar bunu hakaret olarak kullanıyordu. Hiç arkadaşım yoktu. Sadece lise bire giderken bir arkadaşım olmuştu ama o da sonra arkamdan işler çevirmeye başlamıştı.

Otobüs durunca ayağa kalktım ve dışarı çıktım. Okul bayağı güzeldi ve zenginlerin olduğu bir yere benziyordu. Bana göre bir yer değildi sanırım.

İçeri yavaşça girdim. Bahçedeki bazı kişiler bana bakmaya başladı ve aralarında gülerek fısıldaştılar. Aldırmayıp okula girdim. İlk işim müdürün odasına gitmek olacaktı. Bende bu yüzden müdürün odasını aramaya koyuldum.

Müdürün odasını yavaşlığımdan dolayı yarım saattir bulamadığım in koldiordaki bir kıza sormayı denedim ama yüzünü buruşturarak yanımdan uzaklaşmıştı. Yine beni istemiyorlardı.

Zor uğraşlar sonucu müdürün odasını bulduğuma kapıyı tıklayarak içeri girdim. Saygıyla eğilerek karsına geçtim.

"İyi günler efendim."

"Sen şu yeni öğrenci misin?"

"e-evet, Jeon Jungkook. Lise dörde geçtim. "

"peki. Seni 12-E'ye geçirelim."

Başımla onaylayıp iyi günler dedikten sonra sınıftan çıktım. Kimse yoktu kolidorda. Galiba ders başlamıştı.

Yine ve yine büyük uğraşlar sonucu sınıfı bulduğumda tıklayıp içeri girdim. İçeride öğretmen vardı ama sınıf kendi havasındaydı.

Eğilerek ve öğretmenine komutu ile içeri girdiğimde herkes bana döndü. Ve gülmeye başladılar. Bu benim canımı yaksada umursamamaya çalıştım.

"merhaba, kendini tanıt bakalım."

"J-Jeon Jungkook."

Öğretmen benim çekindiğimi anlamış olacakki sırtımı pat patlayıp boş bir yere geçmemi söylemişti. Boş sıra yoktu ama yanı boş olan bir çocuk vardı. Sınıfa girdiğimde bana gülenler arasındaydı. Sarı saçları, güzel yüzü, dolgun dudakları ve küçük burnu. Hafifçe tebessüm edip yanına oturdum.

"m-merhaba."

"merhaba mı? Hahaha ıığhy sakat."

Yüzümdeki tebessüm solarken gözlerim dolmuştu. Nasıl bu kadar acımasız olabiliyorlar ki?

Önüme döküp öğretmeni dinlemeye çalıştım ama yanımda çocuk arkasındaki çocukla konuşuyordu. O da uzun boylu gibi görünüyordu. Dudakları hafif kalın, saçları kapalı kahverengiydi. Anlatılacak fazla bişeyi yoktu sadece, biraz fazla yakışıklıydı.

"Bebeğim zor dayanıyorum bu yanımdayken. Kusmak istiyorum."

"Merak etme hayatım tenefüste görürüz işini."

---

Tenefüs olmuştu. Benim aklım yanında oturduğum çocukla konuştuğu çocuğun arasında geçen konuşmalar geldi. İşini görürüz derken ne demek istemişlerdi. Beni dövmezlerdi umarım.

Sınıftan çıkıp merdivenleri inerken bi el omzuma dokundu. Arkaya bakınca arkamda oturan çocuk olduğunu gördüm.

"baksana sakat, sevgilimden uzak dur!"

Ne? Ben ne yaptım ki ilk günden. Niye bir şey yapmadığım halde herkesin benle zoru var?

"ben bir şey yapmadım."

"seni sevgilimin yanında görürsem birdaha, ayağını umursamam öldüresiye döverim seni anladın mı? İlk günün olduğuna şükret. Yoksa işin bittiydi."

Gözlerim gene dolmuştu. O çocuk yanımdan ayrılınca merdivenlerden geri çıktım ve sınıfa girip çantamı aldım. Yanı boş bir kız görünce yanına gittim.

"oturabilir miyim?"

Kız, kendine baktığı küçük el aynasından kafasını çekip bana döndüm. İlk önce beni süzdü. Daha sonra saçlarını elleriyle düzeltip gülerek kafasını salladı. Acayip bir kızdı.

"merhaba adım sunhee"

"memnun oldum"

"senin adın neydi? Duyamadım da az önce"

"jungkook, Jeon Jungkook. Kısaca bana kook diyebilirsin."

"tanıştığımıza memnun oldum o halde kook."

"oh! İlk defa birisi benimle tanıştığına memnun oldu. Çok garip hissediyorum. Ve bende tanıştığımıza memnun oldum."

Sunhee dediğim şeyle kaşlarını kaldırdı ve elindeki dudaklarına sürdüğü kırmızı şeyi masaya bıraktı.

"ne? İlk defa derken? Hiç arkadaşın yok muydu?"

"maalesef. Ayağımdan dolayı herkes benle Dalga geçiyordu. Her sene okul değiştirdim. Kimse beni sevmez. Sevilmek nasıl bişey onu da bilmem. Sevmek... Hiç yaşayamadım zaten."

"hm, ayağına noldu ki?"

"Demek Jeon Jungkook adın ha?"

Selammmmm! Tatildeyiz ve şuan dört bölümü hazır olan bir fici sunacağım sizlere

Burdaki varlığınızı belli ederek beğenir misiniz? 😘😘

Burdaki varlığınızı belli ederek beğenir misiniz? 😘😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tout Est LéchéㅣVkook✖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin