Max ve alis yolculuk için hazırlanmışlardı yola çıkmışlardı ormana dogru ilerliyorlardı max pusulam dedi alis ne dedigini anlamamıştı alis ne diye sordu max pusulamı unutmuşum o ben dedemden kalan son hatıramdı dedi alis artık geri dönemeyiz çünkü baya uzaklaşmışlardı o sırada garip bir ses geldi ses bir fısıltı gibiydi alis ve max anlamamışlardı max in kafası hala pusulasın daydı alis:max şuraya bak die cevap verdi max:efendim alis dedi şu evi görüyormusun die sordu alis max ise hadi bi içeriye girelim bakalım içeride ne var dedi peki hadi girelim max önce ben gireyim dedi alis max seni yalnız bırakamam dedi ikiside kapıyı açtı içerisi eski bir heykeltraşçı gibi duruyordu girdik ten sonra kapı kendiliginden hızlıca kapandı alis ben aşagı bakıcam dedi max ise bende üst katı inceliycem dedi max üst kata çıkarken alis te aşagıda inceleme yapıyordu üst kattan bir çıglık sesi gelmişti alis hemen yukarıya çıktı ve diz çökmüş max i gördü max in tek söyledigi onu gördüm ve burada durmamamızı söylemişti bu bir uyarıydı dedi ama alis hayır dedi izin veremem bu gizem açıga çıkıcak dedi ruhu kızdırmış tı alis max kendini toparladıktan sonra tekrardan başka bir şey bula bilirmiyiz die aramaya koyuldular ve yine bir çıglık ve sürüklenme sesi duyulmuştu max yardım edin die bagırmıştı alis yeniden yukarıya çıktıgında max i ölü bir şekilde karşısında buldu ve max in kanıyla UGRAŞIRSAN BİDAHAKİ SEFERE SIRA SENDE YAZILIYDI alis yine tek başına kalmıştı