7

8 4 0
                                    

Bazen rüyamı diye kendimi cımırıyorum çünkü bir şeyi yine yaşamış gibi oluyorum.Emin olmak için yani.Kahvaltı da kendini rüya da sanan ablam çatal ile kendine vurduğunu hatırlıyorum.

Türkçe öğretmenimiz bize bir kitabın özetini çıkarın dediğin de hep kendi yazdığım kısa hikayeleri yazmak isterdim ama olmuyordu.Senin bir hayalin varsa sakın pes etme onu herkes ile paylaş.

Bazen vicdana gelirim bir şeyim kaybolunca onu hep ararım bulana kadar da bırakmam hatta bir keresinde mahallenin duvarlarına,ağaçlarına falan ilan asmıştım.O kayıp olan eşyam da en sevdiğim kalemdi.

Bir gün arkadaşımın evine oyun oynamaya gitmiştim,evleri yeniydi. Legoları vardı ve onlardan savaş alanı yapmıştı.Oyuncakları çok güzeldi silahları, savaş araçları falan fazla kıskanmıştım ama ikimizde oynarken çok eğlenmiştik.Şu an büyüdük oyuncak diye bir şeyimiz kalmadı artık,hep teknolojik aletler var.Kimse sokağa çıkmıyor çıksa da 1-2 kişi zaten.Böyle sadece kitap okuyup,oyuncaklarla oynamak sıkıyor biraz telefon oynicaz aslında hakkımız.Bence bunlara bir ad verelim neye mi oyuncaklara bağımlı çocuklara.Buldum ''oyteji'' açıklaması oyuncak ve teknoloji hastalığı.

Bir zaman sonra bahane buluyorsun telefon,tablet almaya gereklilik gibi geliyor insana.Ama ayrılınca da olmuyor...

Olsa Ne Olurdu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin