virtuoso // jaeyong

special episode

Jaehyun yatakta dönmeye çalıştığında üstündeki ağırlık buna engel olmuştu.

Kimin üstünde olup, heyecanla sıçradığını biliyordu.

"Tae..." dedi uykulu sesiyle.

Taeyong ise dudaklarını sarkıttı. "Ne zaman kalkacaksın? Bana hiç ilgi göstermiyorsun
ki! Hem zaten- zaten işten her zaman geç
geliyorsun, bana zaman kalmıyor, sadece sabaha kadar senin horultunu çekiyorum ve kahvaltı yapıyoruz bazen, o da haftada bir kez falan...onda da sen benimle doğru düzgün etmiyorsun, neymiş süt ürünleri sevmiyormuş bilmem ne..."

Taeyong hâlâ konuşmasına devam ederken, iflah olmaz çene demek cidden buymuş, diye düşündü Jaehyun. Yatakta üstünde sıçrayarak bir şeyler anlatan bedene gözleri kapalı bir şekilde söyledi.

"Lütfen sus sevgilim... ne olur."

Taeyong somurttu, konuşmaya biraz ara verdikten sonra tekrar devam etti. "Jaehyun baksana, bence..."

"Meyve yapmalıyız."

Jaehyun kaşlarını çattı. "Ha?"

"Meyve diyorum... hani."

Jaehyun şimdi anlamıştı. Yaramazca sırıtışıyla kucağındaki bedeni kendine çekip fısıldadı.

"Pekâlâ, fakat geçenki gibi nazik olmayacağım ama." Jaehyun ilklerini dile getirmişti.

Taeyong titredi. "N-Ne?"

Jaehyun yavaşça gülümsedi. "Şaka yaptım güzelim. Sana asla zarar vermem, eğer meyve istiyorsan, meyve yaparız tabii ki."

Taeyong'un biraz yanakları kızardı. "Ama tek ben, tek ben istersem bu olmaz ki."

Jaehyun sevgilisine içten bir şekilde gülümsedi. Gözleriyle ona pozisyonlarını gösterdi. Şu an küçüğü onun üstünde, o ise küçüğünün belini tutuyordu.

"Bebeğim, sence istemiyor gibi bir halim
var mı?"

Taeyong yavaşça söyledi. "Şey, yok."

Jaehyun gülümsedi. "Zeki sevgilim benim."

"Sanki bana dalga geçiyormuşsun gibi geldi." Taeyong gözlerini kıstı. "Ama neyse."

Jaehyun kaşlarını havaya kaldırdı. Onunla uğraşıyordu. "Dalga denizde olur sevgilim."

"Of." dedi Taeyong gözlerini devirerek. "Çok mizah dolu bir sevgiliye sahibim."

"Taeyong boşu kessek ve işimize baksak hani? Meyve yapıyorduk ya." Taeyong sevgilisinin dediğinin üzerine kıkırdadı.

Jaehyun ise onu çekmiş ve yatağa hapsetmişti. "Bu geçenki gibi olmayacak sevgilim, üzgünüm."

Dudakları birbirini hemen bulduğunda derinleşmeye başlayan öpücükle küçük olan büyüğünün boynuna kollarını doladı. Büyük olan ise öpücüğü güçlendirmek için dilini kullanmıştı.

Öpücük derinleştikçe saçları birbirine karıştı ve dağıldılar. Elleri artık vücutlarında dolaşıyor ve minik titreşimler gönderiyordu birbirine.

Kapının çalınmasıyla ıslak bir şekilde ayrıldılar. "Kim, neden, neden şimdi?"

Taeyong sevgilisinin isyanına gülümserken Jaehyun yataktan kalkmış ve kapıyı açmıştı.

Hiçkimse yoktu.

Jaehyun anlamaz bir şekilde saçlarını karıştırıp geri odaya geldi. "Hiçkimse yok."

Küçük olanda aynı tepkiyi verdiğinde çok takılmadılar ve Jaehyun küçüğünü bıraktığı yerden devam etmeleri için yavaşça yatağa yatırdı. "Boş ver, şu an bu anı hiçkimse bozamaz."