size bir şey danışmak istiyorum

1.1K 41 35
                                    

Bu bir şiir değil, biliyorum. Ama aklımda, uzunca bir süredir, bir şey var ve kurtulamıyorum. Aslında kurtulmak istemiyorum. Yazınca 'aaa klasik ergen şeyleri' diyeceksiniz. Demeye hakkınız var. Çünkü öyle. "Yazar burada içinden random atıyordur lol."

Aşık olmamam gereken birisine aşık oldum. Kim bu diyeceksiniz, ben söylemeyeceğim. Çünkü ikimizinde başı belaya girer. Tek taraflı kalması daha iyi olur. Benden büyük, bayağı büyük hatta.

Ona karşı olan duygularımın geri dönüşü olmayacak biliyorum ve bundan kurtulmak istiyorum. Öbür yarım da kurtulmak istemiyor. Çünkü içimdeki yaratıcılık ve hayata olan inancım ondan geliyor. Belki o olmasa ben yaşamadım bile. Bu, yaşayıp yaşamamam,ona bağlı değil, belki, eğer onu görmeseydim, çoktan depresyona girmiş antidepresan bağımlısı birisi olmuştum.

Ona olan duygularım biraz da olsa hafiflemişti. Taa ki yıl başına kadar. Herkesin yıl başını kutluyordum. Sıra ona gelmişti. Aslında istememiştim kutlamak. Kontrolümü kaybederim diye korkuyordum. Ama olmadı. Yıl başını kutladım ve sarıldık. Parfümü sweatshirt'üme sinmişti. O günden sonra sweatshirt'ü bir daha yıkamadım. Zaten parfümü uçmuştu ertesi günü.

Ne zaman tamam geçti desem onu görüyorum ve daha da alevleniyor sanki bir ateşe köpük yerine benzin dökermişsiniz gibi. Parfümü hiç burnumun ucundan gitmiyor. Onun balon balığına benzer yüzü, ahh, uyurken gözümün önünde. Bu şiirleri bana o yazdırıyor aslında. Öğrense, herhalde, benden nefret eder ve mesafe koyar.


Merak ediyorum benim hakkımda ne düşünüyor? Meraklı bir kız mı, tembel bir insan mı yoksa yaşının üstünde olan bir kız mı? Son şıkkı eledim bile. Ama en düşünmeyeceği şey bir sevgili / eş. Ben de düşünemiyorum aslında. Anca daha da yaşlandığımda ziyarete giderim. Bazen onu görüyorum bana bakarken. Belki başka birisine bakıyor olabilir diyeceksiniz, evet olabilir. İçimden o ihtimali sürekli geçiriyorum. Bir şey anlatırken, yanımızda başka insanlar olsa bile' bana bakıyor. Belli kafamın içinden geçenleri merak ediyor, bilemem ama bilmek isterim. Bazen yürürken aramızda mesafe oluyor, bazen olmuyor, benimle aynı tempoda yürümeye çalışıyor ve zorlandığını görüyorum. Çünkü boyu 1.94. Beni genellikle kitap okurken görüyor. Megalomanlık olmasın ama az buz kitaplar okumuyorum. Sofi'nin Dünyası, Schopenhauer, Robert Burton, Oğuz Atay... ve liste böyle gidiyor. Hangi filmleri izlediğimi, sevdiğimi biliyor, hangi aktörlere taptığımı da. Onun pozisyonunda ve karakterindeyseniz bunlar anormal. Dediğim gibi aramızda bir şey geçmesi imkansız. Belki, belki gelecekte.

O olmasa da olur. Olsa mükemmel olabilir. Ama aramızda dağlar kadar engel var. Bazen hayal kuruyorum gelecekle ilgili. O hayallerde aşık olduğum insan yok. Daha çok ben varım. Ben ve özgürlüğüm. Bu benim karakterim. Özgürlüğe olan aşırı takıntım her şeyi daha da zorlaştırıyor aslında.

İçimden ona bazı sözleri ithaf ediyorum. Kimseye söyleyemiyorum, bir devinimde bulunamıyorum. Bazen bulunduğum yer üzerime geliyor ve ona ithaf ettiğim yerleri içimden geçiriyorum.


Umarım biraz empati kurmuşsunuzdur. Herhangi bir yorumunuz benim için çok önemli. Bana isterseniz mesaj da atabilirsiniz.

Şimdiden teşekkür ederim
Sevgili Yazar

gecenin içindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin