Hello friends again me !
Bugun de size başka bir anımı anlatmak istiyorum.
Ben kardeşim mustafa ile birlikte yazın turla ıspaatayı gezmeye gittim. Bende yazın diye hiç kalın bir şey almadim. Ama meğersem ne kadar sogukmus. Bir gittik ispartaya direkte kocaman -45 yazıyor. Tabi ben baya üşüdüm. Hatta kardeşim mustafa karlar ulkesındekı anna gibi dondu kaldı. Neyse aldım valizleri elime çantamda bir ip vardı bağladım mustafanin belinden. Çekmeye başladım. Zaten hava çok soğuktu oyuzden dışarda pek bir kişi yoktu . Benimde üstüne ince bir sweat , eşofman ve ince bir şal vardı . Ama o zaman bana bir kan geldi heralde hiç üşümedim. Neyse vardık otele . Oda numarami ıstıcegım anda ordakı gorevlı " yanliz hanfendi odaya heykel sokamazsınız " dedi . Bende tamam dedim bıraktım mustafayı dışarı. Çıktım odama açtım pencereyi bağladım belime ipi. Bir ucunuda bağladım yatağa. Atladım 14. Kat penceresinden bastım toprağa kucakladım mustafayı. Çıktım 14 kat yukarı. Neyse çıkınca hemen bütün ısıtıcıları açtım ve mustafanın önüne koydum . Kardeşim çözülmeye başladı. Neyse işte sonra yemek yedik falan . Diğer günde hava böyleydi ama -46 ydı. Ben sıkıldım hadi gel güllere bakmaya gidelim dedim. Mustafa ben gelmıcem dedi. Bende tek başıma çıktım. Gül bahçeleri çok güzeldi hava biraz serindi. Üzerine allahtan cikmadan bir sal almistim neyse bir tane gül koparmak istedim ama gül elime battı ve kanattı. Sonra basım dondu ve uykuya daldım . Şaka şaka öyle bir şey olmadı . Biliyorsunuz asla yalan anlatmam. Neyse battı gül elime emmeye başladım parmağımı o sırada bir kadında benimle birlikte gül bahçesinde geziyordu. Onunda eli kanadı sonra büyük bir deprem olmaya başladı. Ve yer acildi. Kadın tam içine duscektıki kadının elinden tuttum . Ve yakaladım . Bu çukur çok derindi. Iskocyadakı uçuruma benziyordu. Kadının suratındada çizikler vardı. Güllerin dikenlerinden olduğunu hemen anladım . Neyse yukarı çekmeye başladım kadını ama yer çok sarsılıyordu . Bir saniyeliğine arkamı döndüm ve binalar sanki dans ediyordu ama hiç biri yıkılmıyordu. O anda otelde kardeşimin olduğu aklıma geldi ve kadının elini bırakıp otele koşmaya başladım. Kadın çukura düşünce Her sey bitti. Deprem durdu binalar eski haline geldi ama bu sefer güller solmaya başladı. Bende kadının lanetli olduğunu düşündüm ama yinede koşmaya devam ettim. Tam o sırada derin nefeslerle uyandım . Etrafıma bakımdıgımda ruyamda gördüğüm çukurda oldugumu fark ettim. Hemen tırmandım dışarı çıktım. Meğersem burası kanalizasyon cukuruymus. Bende görmeyince içine düşmüşüm ve boklara boguldugum için bir süre nefes alamamışım. Sonrada bayılmışım. Rüyamdaysa onları görmüşüm. Neyse çıktığımda hava hala serindi. Bende gittim otele hazırladım eşyamı mustafa da hazırladı eşyasını gittik evimize.
Şu anda bunu cips yiyen yağlı ellerimle yazıyorum kıymetini bilin!
Evet arkadaslar bu da başka hikayem bu arada ne zaman yaşandı derseniz 9. Sınıfın yaz tatilinde yaşandı. Good by!
