Yalan değil kırılıyorum aklıma sen geldikçe. Nasıl geldiğine dair en ufak bir fikrim var bu sefer. Açıp baktığım fotoğraflardan ötürü yaşadığımız tatlı tatsız bir çok anı geliyor aklıma ve sadece seninle olan fotoğraflar durmamakla birlikte bir sürü fotoğraf haznesi içerisinde kendini bir elmas gibi ışıldayarak belli ediyorsun. Müşkül bir huzursuzluğun içerisindeyim. İnkar edemeyeceğim kadar çok özledim. Lise dönemimi seninle geçirdiğim ve geçirebildiğim her anımı. Okul talebesiyken okulun o koskoca F tipi cezaevi duvarından atlayıp kaçmamın tek sebebinin olduğu zamanlarıda özledim neyine inkar edeyim ki. Hep seviyorum seni bu bir gerçek ama bir şey var bu çok ilginç tarifi zor çünkü kelimelere sığmayan bir şey var ortada biraz önce dediğim gibi ışıl ışılsın bir elmastan hiçbir farkın yok. Kendini belli eder, kemer burnunu beyaz tenin, nizami dudakların, hafif tosun ellerin ama inan bana seni canlı görmediğim sadece fotoğrafına bakakaldığım o dönemde içimden bir şeyler kopuyor. Senden özür dilerim, en son sana bakmamın üzerinden sanırım 4 ay geçti. Biraz önce cesaret edebildim işte. Baktım, ışıldıyordun kapattım. İçerlerde bir yerdesin, çok klasik gibi değil. Muntazam bir his. Hem iyi hem kötü. Sahip olabilecek miyim ben bu hisse ömrümün sonuna kadar kanlı elmasım?
Yazar=Mehmet Durmuş