Ramazan ayı, malum kafe için tanrı.
Bir bayan, kızıl saçlı, beyaz üstlü ve etekli. Saçın da, bir kırmızı çerçeveli güneş gözlüğü vardı. Zariflikle Bezenmişti kızak. Balkonda ki masaya geçti usulce. Kızak ağaçlarından gelen rahatlatıcı hışırtıları dinleyecekmişçesine, balkonun en ucuna geçti. Oturdu masaya, kafenin karşısında ki akan, o yeşil çaya daldı gitti. Mali kağıt vardı önün de ama hiç umrun da değildi. Bir bardak çay rica etti ve servis ettim kibarca, sigara içmek için çıkardı ve yaktı. Dudağında ki ruj sigaraya bulaştı ve ilk nefesinden sonra, küllüğe bıraktı sigarasını, yine dalmıştı, O güzel akan çaya ve uzaklara.