"Cingulomania" bir kişiye sarılmak için duyulan büyük arzuyu ifade eden bir kelime.
Tony'nin, Strange'in kazandıklarını söylediği seferde olduğunu anlaması uzun sürmemişti. Çünkü bilirsiniz o bir dahi.
Bunun sonucunda kendisinin ölmesini beklemiyordu tabiki. Ölmek istemiyordu. Önceden olsa ölmekten korkmazdı. Ama şimdi bir ailesi vardı. Hep sahip olmak istediği şeydi aile ve şimdi onlara sahipti. Öylece onları bırakıp gitmek istemiyordu. Ama yapmak zorundaydı değil mi? Herkesin bencil gördüğü adam olmak onu yormuştu. Belki de bencillik yapması gereken bir zamandı bu ama Tony bencillik yapmak istemiyordu.
Kaybettiği çocuğu tekrar gördüğünde her şeyin düzeleceğine inanmıştı. Düzelebilirdi de. Düzelecekti de. Sadece onun bir hareketine bağlıydı.
Hiç düşünmeden herkes için kendini feda etti. Taşları aldı ve parmağını şıklattı.
Thanos ve onun ordusu toz olmuştu. Tony bir köşeye çöktü ve ölmeyi bekledi.
İlk yanına gelen Rhodey'di. Dostu, kardeşi. Onun için her zaman orada olacağını biliyordu. Zar zor gülümsedi kardeşine. Ardından Peter geldi. Çocuk ağlıyordu. Tony çektiği acıya rağmen çocuğu rahatlatmak isteyerek bir gülümse de çocuğa sundu.
Pepper geldi. Biricik karısı... Steve'e olan aşkına rağmen evlendiği karısı. Bir şey demedi. Demek için gücü de yoktu zaten... Sadece gülümsemeye devam etti.
Herkes Tony'i izliyordu. Hepsinin gözleri yaşlıydı. Bazıları ağlıyordu bile.
Steve sarsıla sarsıla Tony'nin yanına gitti. Ne yapacağını bilmiyordu. Yere çöktü ve ellerini Tony'nin yanaklarına koydu. Konuşmaya çalışmıştı ama boğazı düğümlendiği için konuşamamıştı. Ona her şeyin düzeleceğini ve ölmeyeceğini söylemek istiyordu. Ama söylese de hiçbir şey düzelmeyecek ve Tony yine de onları terk edecekti.
Kendini toparlayıp birkaç şey mırıldandı.
"Keşke seni sevdiğimi daha önceden fark etseydim... Özür dilerim, Tony. Sana yaşattığım onca şey için özür dilerim. Keşke bir kez bile olsun sana sarılabilseydim. Bana ihtiyacın olduğu zaman yanında olmadığım için üzgünüm."
Tony onu sakinleştirmek istediği için son kalan gücüyle kollarını ona sarmıştı. Steve ağlıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. İşte yolun sonuydu.
Tony son nefesini vermeden önce Steve'e "Beni yüreğinde sakla.*" dedi.
Tony'nin son sözleriydi bunlar. Steve sevdiğinin ölüşünü izledi. Tekrar ona sarıldı ve alnına bir öpücük kondurarak çöktüğü yerden kalktı. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Gidenler, kalanlar kadar ölmezler... Onlar sadece bir kere giderler ama gerilerinde bıraktıkları? Onlar her gün yeniden yeniden ölürler.
*"Beni yüreğinde sakla."
Güneşi uyandıralım kitabından bir alıntıdır.
Üzgünüm gençler angst yazma isteğime engel olamıyorum.