Nammin / Minjoon ( Omegaverse )

3.

Bölüm çok geç geldi, çok üzgünüm bu bölüm kısa oldu. Ayrıca kısa olduğu için yeni bölüm daha hızlı gelicek. Umarım beğenirsiniz...İyi okumalar

:) 

Namjoon gözlerini açtığında Jimin'i bir süre izledi. Sonra yavaşça yanından kalktı ve banyoya girdi.

Banyoya girdiği sırada Jungkook ve Taehyung da eve geldi. İkiside Jimini  koltukta uyurken görünce ses çıkarmak istemediler.

Jk: Sen kıyafetleri dene.

Tae: Tamam.

Jk: *sırıtarak* Yardımıma ihtiyacın olursa bana seslen

*Aynen git becer koçum*

Tae: P-peki.

Jungkook Tae ile Jimin'in kaldığı odanın sadece bir kaç metre ilerisinde olan koltuğa oturmuştu. Ve Tae'yi aldığı kıyafetlerin içinde hayal ediyordu.

...

Namjoon'un kalkmasından 10dk sonra Jimin uyandığında ne olduğunu, nasıl buraya geldiğini hatırlamıyordu. Kalktığında Jungkook da koltukta uyuyor, Tae ise içeride bir şeyler deniyordu. Jimin yüzünü yıkamak için banyoya yöneldiğinde kapıyı zor da olsa açmıştı. İçeri girdiğinde gördüğü manzara onu şok etmişti.

Jimin şuanda hala banyo yapan Namjoon'un sırtından akan suları görebiliyordu. O sırada Jimin'in bağırmasıyla Namjoon, arkasını döndü ve Jiminle göz göze geldi. Kimsenin duymaması için hızla küvetten çıkıp ani bir hareketle küçük bir havluyu beline sararak Jiminin ağzını kapattı.
Hala ıslak olduğu için sular Jimin'e de geliyordu. Jimin bağırmayı bıraktığı zaman Namjoon'un hala çıplak olan vücuduna doğru gelerek bayılmıştı.

Nj: Ahh!! Gerçekten!?

Namjoon ne yapacağını bilmeden Jimin'i öylece kucağına aldı. Kapıyı biraz aralayıp kimsenin olup olmadığına baktıktan sonra Jimin'i önce kendi odasına götürmek istedi, ama içeride olan Tae'yi görüp kendi odasına, yani Jungkook ile kaldığı odaya yöneldi.

Jimin'i yatağa sessiz ve sakin bir şekilde yatırdı. İçinden bir "oh" çekti ve koltuğun üstündeki boxer'ını beline geçirdi, tam o sırada eşofmanı da giyinecekti ki odaya Jungkook'un aniden girmesiyle onunla göz göze geldi. Jungkook'un gözleri fal taşı gibi açılmış, önce yatakta baygın yatan Jimin'e sonra ise daha yeni üstünü giyen Namjoon'a bakıyordu. Jungkook konuşmaya çalışıyordu ama ne dese bilmiyordu. O yüzden en olanaklı cevabı verdi.

Jk: Ben gideyim hyung! 

Hızlıca kapıyı kapatıp çıktı. Çıktıktan  sonra Namjoon elini alnına götürdü.

Nj: Gerçekten yanlış anladı

Jimin hafifçe gözünü açtığında karşısında yeni giyinmekte olan Namjoon'u görünce gözlerini kapatıp baygın numarası yaptı. Namjoon üstünü giyindikten sonra Taehyung'un odada olup olmamasına baktı. Taehyung  odasında yoktu, Namjoon önce Jimin'i  uyandırmaya çalıştı ama Jimin baygınlık numarasını devam ettirdi. Namjoon Jimin'i  kucaklayıp odasında yatağa yatırdıktan sonra tekrar kendi odasına geçti. 

Jimin Namjoon'un gittiğini anlayınca yüzünün utançtan yandığını farketti. Aklına Namjoon'un  görüntüleri geldikçe daha da utanıyor ve minik elleriyle yüzünü kapatıyordu. Jimin baygın numarası yapmıştı çünkü, Namjoon'un yüzüne bakmaktan utanıyordu. Bu yüzden en doğru yolun numaradan bayılma olduğunu düşündü..

1 SAAT SONRA

Herkes salonda toplanmış oturuyordu, Jungkook ile Taehyung yan yana oturuyor, J hope ve Jimin ise tekli koltuklarda oturuyordu. Namjoon salona girdiğinde önce Jimin ile göz göze gelmişti, Jimin ise hemen gözlerini kaçırdı. 

Jk: Hyung, *sırıtarak* ben bugün koltukta yatıcam.

Jimin hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranarak susmaya devam etti. Namjoon ise gözlerini bir anlığına kapattı ve derin bir nefes aldı, tam konuşucak tı ki J hope konuştu.

Jh: Neden?

Nj: Jungkook! gerek yok, ben böyle de rahat yatıyorum.

Namjoon aklından geçen ilk şeyi söyledi. O sırada Jungkook'a uzun bir bakış attı. Jimin ise hiçbir tepki vermiyordu. Baygın numarasını yaptığını Namjoon'a söylememişti. Ama Jimin olan biteni anladı. Bu yüzden ne kadar dışa vurmasada her tarafının yandığını hissetti. O sırada Taehyung konuyu değiştirdi.

Th: Ne zaman evimize gidebilicez hyung, tüm eşyalarımız orda.

Jh: Okul tatil, Sehun o civarda olmaz büyük ihtimalle

Jm: Hyung, Sehun kim, neden ondan bu kadar uzağa kaçıyoruz

O sırada Namjoon bir tane sandalye çekip, kollarını vücudunda birleştirerek oturdu.

Jh: Sehun'un annesini babası Sehun küçükken gözleri önünde öldürdü. Ve babası bir mafyanın üyesi. Sehun da babasının yolundan gittiği için o da mafyadan, çok tehlikeli birisi.

Jm: Annesinin ölümüne üzülmedi mi?

Jh: Hayır. Çünkü annesinin başka bir adamdan omega bir oğlu olmuştu. Onu annesi ilk doğduğunda bir yetimhaneye verdi. Ve Sehun o adamı da oğlunu da öldürmeye çalışıyor. 

Jm: Sen bunları nerden biliyorsun hyung

Jh: Bir kaç sene onunla arkadaştım. Okulda  yakın arkadaştık, ama bir gün onu gizlice takip ettim. Ve beni bulduğunda bana vurdu bende karşılık verdim, o zamandan sonra birbirimizle hiç konuşmadık.
O zaman yarın sizi bırakalım, zaten Sehun gelmez şimdi o taraflara...

Jm-Th: Tamam.

Sabah olduğunda ilk Jimin ve Taehyung uyandı. Sonra herkes kalkınca kahvaltı yapıp çıktılar. Jimin ve Taehyung'un evlerinin önüne geldiklerinde selamlaşıp arabadan indiler ve Jungkook o sırada içinden "lanet olsun" dedi. Tae'den ayrılmak istemiyordu. Namjoon sadece onlara bakıyor, hiçbir şey demiyordu. Taehyung ve Jimin binaya girdi. 

Nj: Onları bırakmamalıyız.

Jk: Sehun sapığı gelirse!!!

Jh: Umarım gelmez. 

...

Taehyung ve Jimin evlerinin kapısını anahtarla açtıktan sonra içeri adım atar atmaz ani bir şekilde siyah siyah giyinen adamlar Jimin ve Taehyung'un ağzını bantladı sonrada Taehyung'u bir yere çöktürüp bayılttılar Jimin'i  ise duvara takılmış olan halatlarla ellerinden kollarını iki yana açacak şekilde bağladılar. Jimin panik içinde ayak sesi gelen odaya baktığında kendisine doğru yavaşça gelen Sehun'u gördü. Yüzünde ürkütücü bir gülümsemeyle gelen Sehun önce Taehyung'a sonra Jimin'e  baktı.

Sh: Merhaba ufaklık, beni tanıdın mı?

Sıradaki hedef = 1000 kelimenin altında yazmamak...

I LOVE MİNJOON/NAMMİN

I PURPLE YOU...