Bir zamanlar o kadar guzel hayatim vardi ki o gun ogrendigim seye kadar, ne mi öğrenmistim annemin babamla ayrılacağını. Annem "olmuyor artık boşanalım" dediğinde babamın yıkılışını gördüm. Dokunsam ağlayacaktı resmen, daha 6 yaşında küçük bir kız çocuğuydum. Hep hayal kurardım ben, annem eve gelir de babam bir daha üzülmez diye. Şimdiki zamana gelirsek 16 yaşında 1.70 boylarında saçları kahverengi gözleri bal rengi (*aklima ULAŞIM GELDİ) olan bir kızım. Adım Gece neden ismimi Gece koyduklarını babama sordum ama bir cevap alamadım, okul saatim yaklaşıyordu hemen üniformalarimi giyip aşağıya indim tabi ki gene babam yoktu, annem gittikten sonra ne zaman babamla beraber yemek yemiştik ki babamla, doğruyu söylemek gerekirse ben babamın yüzünü doğru düzgün görmüyordum. Saat 08:29'du çantamı alıp hemen dışarı attım kendimi. Kendimi kötü hissettiğim zaman sahil tarafından giderdim okula. Okula vardığımda büyük bir kalabalık vardı ben de göz devirip sınıfa çıktım. Dersimiz matematikti hocamız değişmişti ne hoş birine alışmaya çalışırken yenisi geldi. Hocanın ismi Mahmut'du ders bitmişti. Şoför gelmişti arabaya binmeyecektim korumalardan biri beni durdurup
"Kusura bakmayın Gece hanım ama babanızın kesin emri. "Binmeyeceğim" "zorlaştırmayın" "tamam" dedim bıkkınlıkla. Babam çok değişmişti eskisi gibi değildi hep emir verirdi dediğim gibi fazla görmezdim yüzünü, sadece şunu yapacaksın cezalısın emirleri verirken görürdüm yüzünü, babam bana çok zarar veriyordu fiziksel olarak değil piskoloji açısından geceleri hep ağlardım. Annem beni hiç sevmezdi misafir geldiği zaman annem benj severmiş gibi yapardı, ben hep misafir veya babamın gelmesini çok isterdim annem sadece o zamanlar bana şefkatle bakardı,annem giderken" al kızında senin olsun" o zaman kalbimde tarif edemediğim her şey yaşanıyor ve ağlıyordum ,babam ağladığımı gördüğünde yanıma gelmişti. Keşke o gün ki gibi yanıma gelse açsa kollarını baba nasihatı verse. Benim büyük bir yaram var babam bana şöyle derdi " yarayla alay eder yaralanmamış olan ". Hiç bu cümleyi unutmaz kafamın bir köşesine kazırdım. Merdivenlerden aşağıya indiğimede karşımda o vardı titreyen sesimle konuştum -s-sen n-neden geldin?-kizim