Bay Bunk korka korka doktorun odasına girdi. Doktorun odası her hastanede bulunan standart bir doktor odasıydı. Steril ve kişiliksiz. Doktor holo-sayarının başına geçti ve Bay Bunk’un yüzüne baktı.
“Bay Bunk, sizle açık konuşacağım. Eşiniz hayati tehlikeyi atlattı. Fakat maalesef sağ kolu çok derinden kesildiği için yerine dikemedik. Mikrop kaptığı için de başka riskler taşıyordu. Mecburen omuz hizasından kesmek zorunda kaldık.”
Bay Bunk birden oturduğu sandalyeye tamamen çöktü. Karısının hayatta olmasına çok sevinmişti, fakat sağ kolunu kaybetmesi onu üzüntüye boğmuştu. Zavallı karısının psikolojisi tamamen çökecekti. Peki ya kendisi? Kendisi de artık bir kolu olmayan bir kadınla yaşamayı öğrenmek zorunda kalacaktı. Artık ev işlerine daha fazla yardım etmesi gerekecekti, karısının sinir krizlerinde onu teselli etmesi gerekecekti. İşi iyice zorlaşmıştı.
“Fakat korkmanıza gerek yok. Sizle zaten bu yüzden konuşmak istedim.”
Bay Bunk ümitle doktora baktı.
“Acaba Doktor Shirow’un son yıllarda gerçekleştirdiği mucizelerden haberiniz var mı?”
Bay Bunk, tabii ki Doktor Shirow’un ününü duymuştu. Dr. Shirow 3. dünya savaşından sonra tüm sınırlarını dünyaya kapatan Japonya’da yapacak başka birşey bulamadığından hem hekimlik hem de robot teknolojisi dallarında ödül almış, Japonya’nın tekrar sınırlarını açması üzerine dehasını tüm dünyayla paylaşmış bir bilim adamıydı. En meşhur olduğu konu ise sakat insanlara robotik parçalar takmasıydı.
“Karıma robot bir kol mu takmayı düşünüyorsunuz?” diye sordu Bay Bunk şüpheyle.
“Tabii, neden olmasın? Hem şu anda büyük bir ucuzluk dönemindeyiz. En düşük model olan K-250’yi taktıktan sonra gerçeğe özdeş sentetik bir deriyle kaplayabiliyoruz. En güzeli de tüm bunları kredinize taksit avantajı sunarak yapıyoruz.”
“K-250?”
“Ah evet. İlk modellerden biri, ama hantal bir model değil. Hem bu sayede eşiniz 250 kg’a kadar da yük kaldırabilecek. Düşünün, artık marketten ya da pazardan alışveriş yaparken sizin torba taşımanıza gerek kalmayacak.”
Bay Bunk, bu pazarlamacı kılıklı doktordan biraz işkillenmiş olsa da Dr. Shirow’un işlerini haberlerden takip etmiş ve robot parçaları takan kişilerin memnuniyetini duymuştu.
“Karımla görüşebilir miyim?” diye sordu doktora acınası bir suratla.
Doktor onu eşinin yanına götürdü. Eşi, tam da tahmin ettiği gibi morali çökmüş, ağlamaktan gözleri şişmiş halde bir yatıyordu. Bay Bunk’u görünce birden gözleri doldu ve karşılıklı sarılıp uzun uzun ağladılar.(Bayan Bunk bir kolu olmadığı için tam sarılamamıştı, bunu farkedince ağlaması iyice hızlanmıştı.) Gözyaşı yağmuru durunca, Bay Bunk karısına doktorun önerdiği çözümden bahsetti. Bayan Bunk önce istemedi, sonra ister gibi oldu, sonra tamamen reddetti, sonra uzun bir ağlama faslına daha tutuldu, Bay Bunk’a “beni kolsuz da sever misin?” gibi saçma sapan ve vicdanını rahatsız eden sorular sordu, sonra uzun uzun düşündü. Bu gel-gitli ruh hallerinin sonunda kaderine razı oldu ve kol taktırmayı kabul etti. Bayan Bunk iki hafta sonra mutlu bir şekilde yeni koluyla hastaneden çıkmış ve evine geri dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Bunk
Science FictionBir adam ve yarı insan yarı robot olan eşinin sürükleyici hikayesi.