(1)

4.5K 168 73
                                    

༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶

İyi okumalar🖤

Sabah çalan alarım ile gözlerimi yavaşca açtım. Elimi uzatıp telefonumu alıp çalan alarımı hızla kapattım. Zorla açık tuttuğum gözlerimi uvaladım ve uzandığım yerden yavaşca kalktım. Kendimi o kadar uyuşuk hissediyorum ki kafamı geri yatağa koyma uyuma fikri çok cazip gelmişti. Fakat bu gün bir iş görüşmesine gideceğim için hızla yerimden kalktım.

Heycanlıydım hemde çok. Bu işi kaparsam biricik salak abimin borçlarını da ödeye bilir ,daha rahat hayat süre bilirim. Uzun zamandır hayatım hiçte iyi değil ama bu iş herşeyi düzeltiçeğine eminim.

Banyoya gidip rutin işlerimi yaptıktan sonra geri çıkmış ve dolabın önüne gelmiştim. Öncelikle gözümü dolapta gezdirip bir şeyler baktım sonrasında uzun bol bir kazak ve kısa bir şort seçip hızla giyindim. Aynanın karşısına geçip bulduğum bir toka yardımıyla saçlarımı geriden topladım. Ardından makyaj malzemelerini çıkarıp hafif bir makyaj yapıp nemlendircimide sürdüm. En son saçım kalmıştı.

Elimi saçlarımdaki tokaya attım ve bir hışımla açtım. Saçlarım önüme düştüğünde sadace ufak dokunuşlarla harika bir hale getirdim. Doğal hali çok hoşuma gidiyordu saçlarımın o yüzden pek işlem yapmazdım. Bütün hazırlığım bittiğinde son olarak uzun çoraplarımı takmış ve botumu giyip odadan çıkıştım. Salona doğru ilerlediğimde elinde içkisiyle uyuya kalmış hyung'um ile göz devirdim. Hep böyle yapardı sadece yer, içer ve böyle sıcıp sıvardı.

Daha fazla dayanamıyıp hızla anahtarı alıp kapıya yöneldim. Evden çıkar çıkmaz durağa doğru yola aldım. Durak yakın olduğu için kısa sürede varmıştım. Durakta oturup beklemeye başlamıştım. Bir müddet beklediğim araç gelmesede önümde acayip havalı bir araba durmuştu. Baştan aşağı özenle yapılmış pahalı arabanın siyah, arka camı yavaşca aşağı inmişti, ardından da camdan bir el dışarı doğru sarkmış ve acayip ama tavşana benzeyen sexy bir yüz görmüştüm.

"Hey güzellik! Gideceğin yere seni götürmemizi ister misin? "

Karşımdaki arsızca sırıtan yüze bakarken söyledikleriyle kaşlarımı çattım. Bana mı demişti? Etrafıma baktığımda kimsenin olmadığını tek olduğumu fark ettim. Daha sonra kafamı arsızca gülen kişiye çevirdim. İşaret parmağımı gösüme doğru götürdüm ve 'ben mi' diye işaret ettim. Sıkkınlıkla nefes almış ve arsız gülüşü ciddileşmişti. Tabi bu anı yüz değişimiyle içimde bir ürperti olmuştu.

"Evet sana diyorum güzellik. "

Adam resmen bana ne diyordu be. Niyeti bozuk insanlarla uğraşıcak hiçte vaktim yoktu. Gözüme çarpan beklediğim araç ile yerimden kalktım.

"Teklifiniz için teşekkürler ama gerek yok. " demiştim otariret bir sesle. O da gülmüş ve 'sen bilirsin fırsatını kaybettin' diyip gitmişti. Arkasından aval aval bakarken gelen korna sesi ile irkilip beni bekliyen araca binmiştim. Boş bir yer bulduğumda ise hızla oraya ilerlemiştim.

~𓃹~

Uzun ve dedikodu dolu bir yolculuğun ardından inmemem gereken yere indim. Oturduğum yerde yaşlı bir kadın vardı ve yol boyu zavallı gelininin dedikodusunu yapıyordu. O kız adına üzülmüştüm aslında. Elimdeki adrese baktım. Buraları pek bilmediğim için bir taksiye binmem gerektiğini düşündüm.

Yeniden beklemeye başlarken saate baktım. İçimde geç kalma korkusu vardı fakat daha zamanım vardı. Gözüme kestirdim bir taksiyi durdurmuş ve elindeki kağıdı vermiştim. Adam adrese bakmış ve sürmeye başlamıştı. Bir çoğu sokağa girmiştik. En sonunda durduğumuzda sıkınlıkla nefes verip adama parayı uzatmıştım.

Dépaysement (𝓣𝓪𝓮𝓴𝓸𝓸𝓴)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin