(5)

1.9K 99 12
                                    

༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶

İyi okumalar 🖤

Gözlerimi yüzüme vuran güneşin ışıkları yüzünde aramamak zorunda kalmıştım. Elimi araladığım gözlerime siper ederek bekledim. Oda boydan boya güneş ışığı ile aydınlanıyordu ve istemsizce huysuz şaşmamak sebep oluyordu.

Derin bir nefes alıp uyuşmuş vücudumu germeye başladım. Vücudum gerilmenin etkisiyle rahatlarken burnuma gelen kökü ile gözlerim kocaman oldu. Yanık kokusu mu alıyordum yoksa yanılıyormuydum? Bir az daha derin nefes aldım, kesin bir yer yanıyordu. Telaşla yataktan kalkmaya çalıştım fakat dengesizliğim yeniden tuttuğu için yere düştüm.

Yataktan düşmem ile kolumu yatağa , başımı da yere çarpmak bir aldı. Canımın açısıyla azımdan koca bir çığlık kaçtı. Çığlığımın ardından sol dirseğimi yere koyup hafifçe kalkmaya çalıştım. Kulağıma gelen koştum sesi ve kapımın bir anda açılmasıyala kafamı yana çevirdim.

"Taehyung sen iyi misin? "

Gelen Namjoon hyungtu ve sorduğu soru ile canım ne kadar da açısada kafamı evet anlamında aşağı yukarı salladım. Yavaşca yanıma gelip cılız kollarımdan tutarak kalkmadan yardımcı oldu. Ayağı yavaşca kalkıp açıyan koluma baktım,kızarmıştı. Gözlerimi kızarık dirseği m'den çekip önümde duran Namjoon hyunga çevirdim.

Sarı saçlarını yana taramış - ilk gördüğümüz aksını yüzünü daha ortaya çıkarmış-,üzerinde siyah bir gömlek ve onunda üzerine mutfak örneği vardı. Ona bakmaya devam o da benim kızarmıştı dirseği ne bakıyordu.

"Çok açıyordu mu? " diye sorduğunda kafamı iki yana hayır şeklinde salladım.

"Şey yanık kokusu alıyordum bir şey mi yandı hyung? " diyip düşme sebebim olan bu soruyu sordum.

"Aslında kahvaltı hazırlıycaktım ama havadaki yumurtayı bir anda unuttuğum için diğer hazırlağım yemeğe bakamadım ve yanık kokusu ondan geliyor. " diyip dudaklarını birbirine bastırdı.

"Yani kahvaltıyı yanık bir şekilde hazırladım. " dediğinde bende dudaklarımı hafif büzerek ellerimi havaya kaldırdım.

"Bir şey olmaz, ben daha kötü yemeklerde yedim hyung. Öz hyungum kötü bir aşcıda. " diyip daha fazla yük olmamaya çalıştım. Sonuçta kahvaltı yapmayada bilirdi ve ben beş kuruş param ile simit bile alamadan bütün günü geçirirdim.

"Şöyle yapalım sen elini,yüzünü yıka bende yanmış olan şeyleri atıyim." diyince kafa salladım. Namjoon hyung gülümseyip odadan çıktığı gibi bende banyoya ilerledim. Banyoda elimi yüzümü yıkadıktan sonra diğer işlerimi halletdip çıktım.

Üstümü ve saçımı düzeltip mavi lenslerimi de taktığım gibi direk aşağıya indim. Merdivenden indiğinde Namjoon hyunga direk baktım. Masayı kurmuş beni bekliyordu. Fazla oyalanma dan masanın yanına gittim. Masada göz gezdirdi ğim de yanık hiç bir şey yoktu.

"Hyung bunlar çok iyi duruyor. " dediğimde gülümsedi. Ben  sandalyemi çekip masaya oturduğunda o da gülümseyip konuşmuştu.

"Bir arkadaşımı aradım onun sayesinde yanmış olan her şeyi düzeltip az da olsun tat verebilir. " dediğinde bende kaşlarımı hafif kaldırıp yemeye başladım. Birlikte yemeye devam ederken aklıda olan soruyu sordum.

"Hyung dün bana görevimi anlatıcaktın ama onun öncesinde bana Bayan Jeon'un oğlu hakkında bildiğin şeyleri anlatır mısın? "

"Şey bende o kadar şey bilmiyorum Taehyung. Bu işe başladığım an beni sana yönlendirdi leri. Daha önce hiç Bayan Jeon'un oğlunu görmedim. " dileğinde sıkkınlıkla nefes verdim.

Dépaysement (𝓣𝓪𝓮𝓴𝓸𝓸𝓴)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin