- 1 -

8 1 0
                                    

yorum yapmayı unutmayın

vote verirseniz yazarınızı çok mutlu edersiniz <3

.

Yüzüme vuran güneş ışığı, bir an önce uyanmam konusunda sanki beni uyarmak istermişçesine rahatsız ederken, gözlerimi yavaşça araladım.

Derin bir nefes aldım.

Yapmam gereken çok şey vardı. İlk önce soğuk bir duş alıp kendimi toparlamalıydım. Yatakta doğrulup gri panduflarımı ayağıma geçirme gereksinimi duymadan banyoya ilerledim...
Suyu açıp soğuğun tenime nüfus etmesiyle titrerken, bir yandan kıyafetlerimi neden çıkarmadığımı sordum kendime.
Pembe saten pijamalarımı tek bir hareketle çıkarıp elime çilek kokulu duş jelini aldım.
Soğuk vücuduma öyle derin bir iz bırakıyordu ki, sadece buradan kurtulmak istiyordum. Kendime işkence etmenin bana bir faydası olmayacaktı. Dişlerim birbirine değerken son işlerimi hallettim ve bornozumu giyip çıktım.
İlkbahar olmasına rağmen hava tam anlamıyla sıcak değildi. Son zamanlarda yaptıklarım çok mantıksızdı. Kendime bir anlam veremiyordum. Ve bunun tek suçlusu Jeon Jungkook'tu. Kendini asla unutturamayacak kadar sevdirtmişti. Beni kendine aşık edip, bir anda defolup gitmişti hayatımdan.
Şu an nerede, ne yapıyor bilmiyordum. Ve bu beni deli ediyordu. Varlığına o kadar alışmıştım ki, yokluğu yabancı geliyordu...

Buna da alışacaksın Ha Yeon...

Gardırobu açıp içinden bir kaç parça kıyafet çıkardım.

Hızlıca giyindikten sonra kulaklıklarımı da almayı unutmayarak dışarı çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hızlıca giyindikten sonra kulaklıklarımı da almayı unutmayarak dışarı çıktım. Playlist'ten bir şarkı seçip dinlemeye başladım...

Şimdi yapılacaklar listemin en önemli maddesine gelmiştik. İş bul.
Ah evet! Jungkook'u unutmak için bıraktığım bir garsonluk mesleğim vardı! Ne hoş ama değil mi! Mükemmel.
Değmeyecek biri için hangi kafayla gidip istifa etmiştim acaba?
Kendi kendime yüzümü buruşturup kalabalık caddede ilerlemeye devam ettim. Sağa sola iş ilanı var mı diye bakınıyordum. Oops! Hey. Bu da ne

Yeni açılan markamız için visual olmak ister misiniz! Detaylı bilgiye ulaşmak için lütfen bu numarayı arayın; 8373***

~kim namjoon

Mağazanın camında asılı olan broşürü elime alıp içeriye bakınmaya başladım. Burası bir kozmetik mağazasıydı. Ve oldukça lüks görünüyordu. Bu benim için büyük bir fırsat olabilirdi. Hemen içeri girdim. İçerde pek müşteri yoktu. Saat sabahın sekizi Ha Yeon! Sanırım daha yeni açılmıştı.
İçeri girmemle tüm görevlilerin bakışları bana döndü.

"Nasıl yardımcı olabilirim?"

Başımı sağa çevirdiğimde sarı saçlı görevli kız bana gülümsüyordu. Elimdeki broşürü göstererek söze girdim

"İş arıyorum, bu nedenle buradayım. Visual arıyorsunuz sanırım?"

"Ah evet, patron Kim Namjoon ile görüşmeniz gerek. Beni takip edin"

Kız lafını bitirdikten sonra yürümeye başladık. Patron dediği adamın odasına gidiyorduk.
Büyük bir kapının önüne geldiğimizde kız eliyle kapıyı gösterdiğinde öne doğru eğilip yavaşça içeri girmiştim.
Çok güzel olduğum söylenemezdi. Ama çevremdekiler bana yüzümün doğal bir güzelliğe sahip olduğunu söylüyorlardı. Umarım bu işi alırım. Tanrım! Bana yardım etmelisin!
Saygıyla eğildikten sonra kendimi karşımda oturan Kim Namjoon'a tanıtmaya başlamıştım.

"Merhaba! Ben Kim Ha Yeon, visuallik için gelmiştim de..."

Adam gözlerini kısıp yüzümü inceledikten sonra masasının önündeki koltuğu işaret etmişti.

"Oturun lütfen"

Hemen siyah deri koltuğa yerleşip etrafı süzmeye başladım. Oldukça gösterişli bir odaydı. Tabi karşımdaki adam da öyle.

"Kaç yaşındasınız?"

"22"

Kafasını aşağı yukarı salladıktan sonra devam etmişti

"Yüzünüz ve fiziğiniz oldukça güzel, ayrıca... Bu işe ihtiyacınız olduğu kadar iyi de yapmalısınız"

Ne? Bu işe ihtiyacım olduğunu nereden biliyordu? Yüzümü bir merak ifadesi sardığında

"Nereden anladınız?" Demiştim.

O zeki yüz ifadesini takınarak söze girmişti

"Hiç bir genç bayan sabahın sekizinde mağazanın en uç noktasındaki iş ilanını görüp mağazanın sahibiyle konuşmaya gelmez"

Nasıl tahmin etmişti ki?

"Pekala, bu formu doldurun lütfen"

Uzattığı kağıdı elime alıp incelemeye başladım. Adres, cep telefonu, kimlik bilgileri vs...

Bu kağıt belki de benim yeni başlangıç noktam olacaktı...

_

💜Sizi çok seviyorum💜

S T I L L   W I T H   Y O UHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin