nikah masası

50 3 0
                                    

Düğünüm oluyordu ama ben iyi hissetmiyordum. içimde bir sıkıntı vardı. nedenini bilmediğim. kapı çaldı. gelen yine batuhandı.

''ecrin nerde sena ?'' odanın içine bakmaya çalışarak.

''oğlum kaçırmadık müstakbel karını 15 dakikada bir kapıyı çalıp ecrin hazır mı diyip durma senn işim yok mu ?'' sena iyice sinir olmuştu son 2 saattir Batuhan içeriye bakmaya çalışıyordu ve Sena göstermemek için kafayı yiyordu.

''çabuk herkes bizi bekliyor.'' dedi batuhan.

Arkadan seslendim.'' sena bırakta gelsin hadi.'' merak ediyordum ne tepki vericekti.  lise 2. sınıftan beri çıkıyorduk. ailelerimiz yakın arkadaştı birazda batuhanla evlenmemizin sebebiydi. içeriye girdi kahverengi gözleri baştan aşaya süzerken rahatsız olmuştum ama o gayet yakışıklı olmuştu. dar simsiyah takım üstüne tam oturmuştu. 

''çok ama çok güzelsin. Dua et düğünümüz yoksa bu kadar güzel olmana izin vermezdim.'' dedi göz kırparak.

Yanaklarımın alev alev yandığını hissettim.Babam içeriye girdi elinde kırmızı kurdele ile. adetlerimizden biridir kuşak bağlar kızın babası geline gelecegi huzurlu ve mutlu olsun diye.babam yaklaştıkça ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.

''güzel kızım gelin gidebilirsin ama evimizin kızısın.'' dedi gözleri sulanmış şekilde bende dayanamayacaktım. babam kırmızı kuşağı belime 2 kez baglar gibi yaptı ama söktü ve 3.de belime kurdele şeklinde bağladı ve boynuma sarıldı dayanamayarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. anneminde ağlayışlarını duyuyordum. 

''kızım sana emanet batuhan.'' dedi babam. 

batuhan başını salladı. 

''gözünüz arkada kalmasın.'' dedi batuhanında gözleri yaşarmıştı. 

koluma girerek çıktık evden herkes bize bakıyordu. bense kimseye bakamıyordum.zeynep yanıma gelerek 

'' önce fotograf çekimi var.'' dedi ne kadarda uzun bir olaydı bu evlilik işi böyle. 

''tamam Samete söylede hazırlasınlar arabayı.'' dedi batuhan heycanla.

''tamam.'' dedi zeynep bana bakıp güldü. 

bende zoraki bir gülümseme yerleştirdim kafama acaba acele mi etmiştim bu evlilik konusunda ama batuhan güvenebileceğim biriydi. bembeyaz araba pembe ve mavi tüllerle süslenmişti. çok hoş görünüyordu araba. 

''hadi gidelim'' dedi batuhan samete. 

fotograf işinide halletmiştik. şimdi salona gitme vaktiydi nikah memuru gelecekti. salon yine mavi ve pembe tüllerle süslenmişti açık büfe vardı sağ tarafa kapının ilersindede bembeyaz bir masa vardı. batuhan sandalyemi çekerek otutturdu. nikah memuru geldi artık işin sonuna gelmiştik.

''hoşgeldiniz degerli misafirler, nikahamıza geçelim artık. Mustafa Deniz kızı ecrin deniz İbrahim Şafak oğlu Batuhan Şafagı kocanız olarak kabul ediyor musunuz?'' dedi nikah memuru. 

ama ben başka şeyler düüşünüyordum. gözümün önünde iki çift göz vardı ama batuhanın gözleri değildi. herkes baba bakıyordu. 

'' evet'' diyebildim kısık bir şekilde.

''siz damat bey Mustafa Deniz kızı ecrin denizi karınız olarak kabul ediyor musunuz?'' dedi nikah memuru.

''evet'' diye bagırdı batuhan. onunla sesiye kendime geldim.

aklımda bir çift göz vardı. nikah memuru defteri önümüze dogru koydu. herşeyin son nokasındaydık. kalemi elime aldım ama içim hiç rahat değildi. imzamalımıydım aklımda başka biri varken ? acaba sevdiğim batuhan değil miydi? gerçek olan o değil miydi?

Yoksa Gerçek Değil Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin