i.

956 86 49
                                    

duygularımızı sömürenlere...

her gecenin sonu gündüz oluyor artık zaman çabuk geçiyor
zaman sanki elimizden kayıp giden katı sabun
zamanla geçiyor dedikleri saatlermiş
başka bir şey geçmiyor çünkü günler koşup giderken
günler kaçışırken günler terk ederken

güneşin altında boncuk boncuk ter akıtan işçi bir çocuğa sorsan
henüz on üçünde hiç saat saymamış
henüz tomurcuk iken on üç yıl yaşamış
sürdüğü bir el arabası var, bir de işçi şapkası
üstelik ben daha önce böyle çirkin şapka görmedim
henüz saat saymadım, diyecek konuşabilse
konuşabilse bir konuşabilse
hiç utanmadan neleri bize anlatacak
çünkü utanılacak bir şey yapamaz hiçbir çocuk

artık bu şehire yabancıyım, bu yollara
daha önce gülümsediğim insanlara yabancıyım
bilmiyorum benden önce bu yollarda kaç kişi yürüdü,
her biri bir önceki adımın sahibini düşünmeyerek
ben artık yabancıyım bu koca şehirde,
yollara ve adımlara yabancıyım

nicedir bu sokaklarda bir dilenciydim
cami girişinde doğum yapan kedinin yanında sediri kurmuş
yaşamını arayan yalnız bir dilenci
fakat kimsenin umurunda değildi açılan avuçlarım
yaşamımı yiyip bitirmiş gibiler hâlâ
benim kuru ekmekle karın ağrım geçerken
insanlar doymuyor birbirlerinin yaşamına

eski evimizin yoluna giden alayda
sökük elbiselerimin üzerinde tepiniyorlar
ciyak ciyak ciyaklıyor avuçlarım
ciyaklıyorum artık sesi çıkan bir dilenciyim
konuştuğum dili kimse anlamadıktan sonra
bu ellerimi, gözlerini kırpmadan kıracaklarını bilirim
bana acıyarak bakan gözlere, kıvrılan burunlara yabancıyım artık

duygu obezi canavarlar sancaktarlık yapıyor
eski evimizin yoluna giden alayda
eskilere de yabancıyım artık
çocukluğuma, yakar topa ve uzun eşeğe
sorsan kapısının önünü süpüren yaşlı teyzelere
"saat kaç hanım teyze?"
bilmem ki, der
"evladım bizi okutmadı merhum deden!"
kız çocuklarına öğretilmeyen abeceye
ve gurbetten dönmeyen bavullu kocalara
fotoğraf karesinden dahi ağlayan kadınlara
kocaman yalanlara yabancıyım artık

"vakit girdi evladım, suyu dök de abdest alalım."

rly
9 mart 2020

yalnızlığımı hüznümle yoğuran gece
öyle basitsin ki sen bütün şiirlerin içinde
biliyorum. biliyorum bunu da biliyorum
gökteki yıldızlar kadar dizeler yazılsa da
kendime kendimden başka kendim yok
ne utancımı kuşanan bir sevgi
ne çirkinliğimi öpen bir kız

yalnızlığımdan yalnızlığım yalnız

/zekai özger

dünyaya yazdığım şiirler  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin