Bugün Üniversitedeki son yılım, be gerçekten zorlu bir yıl daha beni bekliyor. Bir doktorum. Ve herkesin doktoru olabilirim değil mi? Kötü de olsa onlara yardım etmeliyim,bu benim işimdi nede olsa. Evet, yine sabah 6:30 da kalkmak sabaha doğru 2:30 da eve gelmek, nöbete kaldığında 5:00 da eve gelmek gerçekten göründüğü kadar kolay bir iş değil!
Bugün erken kalkmıştım nedense. Bir dakika ne sadece iki buçuk saat mi uyumuşum gerçekten mi?! Peki neden ilk defa bu kadar erken kalktım! Gerçekten kafamı buna takmam ve zamanımı böyle boşa harcamam.
Üstümü giyindim ve kahvaltımı yaptım. Yine yorucu bir güne daha başlıyoruz,hazır olun! Bugün sadece şunu merak ediyorum en son kim benim hastam olacak!?
Neyse kafamı bunlarla yormamalıyım! Arabama bindim be hastaneye doğru yola çıktım. Vardığımda sadece çocuk doktorları gelmişti acaba çocuk doktoru olsam nasıl olurdu. Merak ediyorum!
Ben büyük bir ihtimalle kaldıramazdım çocukları! Evet, o zaman başlayalım bakalım ilk hastamla.
Yerimi aldım ve ilk hastayı bekledim, anons yapılmıştı ama gelmemişti ben de bir diğer hastaya geçtim! Yaşlı tatlı, büyükanne kurabiyesi kokan tatlı yaşlı bir kadın ayrıca çok da sağlıklı duruyordu ama hiç belli olmaz kimin, ne hastalığı olacağını. Teyzemizin şikayeti baş ağrısıymış çok normal bir şey ama onunkinin çok daha şiddetli olduğu söylüyor. Ona Vigren tehşisini koydum çünkü her şikayeti ona yönlendiriyordu. Ona gerekli olan ilaçları yazdım ve yolladım.
Bugün toplam 14 hasta baktım mesaimin bitmesine sadece 45 dakika kalmıştı ve gerçekten son hastayı çok merak ediyorum ama bir dakika hastalarım bitmiş. Tek bir kişi hariç ilk hastam bir tek o kalmıştı. Asistanım olan EunWoo içeri girdi
'İlk hastan çok erken olduğu için gelememiş ama şimdi izin verirsen şu an senin son hastan olmak istediğini belirtti izin veriyor musun Seola?'
'Veriyorum gelsin bakalım ne rahatsızlığı varmış!'
İçeri giren çocuk ile kaşlarım çatılmıştı. Yakışıklıydı. Hem de çok. Ama büyük bir ihtimalle Koreli değil neyse biz konumuza gelelim. Ayağı kalktım ve oturması için işaret ettim, ve böylece oturdu. Bir terslik vardı onun gözü kahverengi ya da siyah değildi onun gözü sarıydı.
Ona fal taşı gibi açılmış gözüm ile baktım. Sırıtıyordu.
'Merhaba, yeni kaynağım!'
Yakışıklıydı. Yakışıklı ama korkunçtu. Yeni kaynağım derken ne demek istiyordu. Bir anda sivri dişleri belirdi. O...o bir vampirdi.
YOU ARE READING
Vampire Revolution |OC| Jackson Wang|
Vampire'Uzak dur benden seni CANAVAR' 'Ben canavar değilim Vampirim!'
