merhabalaaar merhabalar
ilk paragraflarda anlayacağınızı düşündüğüm, bu kitaba konu olan konuyu eminim ki çoğunuz biliyorsunuzdur ama olur da bilmeyen çıkarsa buyurun ➡️ https://www.youtube.com/watch?v=Jo7l-KKfNeA
çok keyif alarak izlediğim görüntüleri yazıya dökmek ve biraz da sonrasında neler olmuş olabilir düşüncesiyle bir şeyler yazmak istedim. yazmama vesile olan superior grup arkadaşlarımla (plontanies, merhope ve VANTESTARRY) olan kıskanç taehyung günün sonunda jeongguk'a dersini veriyor adlı konuşmamızdı (daha çok meryem anlattı biz delirdik) (🥺) ayrıca takıldığım bir çok yerde bana yardım ettiler... teşekkür ederim...
bu nedenle kitap bu üç bebeğime ithafen yazıldı, hepinizi seviyorum???? sanırım???
UYARIIIIIIIIIIII 🚫🚫!!!!!! LÜTFEN İFTARDAN SONRAYA SAKLAYIN !!!!!!🚫🚫 çünkü biraz ahlaksızlık içeriyoruz
UYARI İKİ!!! OVERSTIMULATION İCERİR!!!
yorumlarınızı bekliyorum (lütfeeen)
iyi okumalar💜
***
"bugün. hayatımın. en güzel. günü!" diye cıvıldayarak üyelerin yanındaki yerimi aldığımda yüzümde güller açıyordu. performans sonrası soluk soluğa ve ter içinde kalmış olsam da heyecanın ve sahnenin verdiği adrenalin yorgunluğumu, ağrıyan ve sızlayan uzuvlarımı hissetmeme fırsat vermiyordu.
"sen gerçekten şanslı doğmuşsun." demişti seokjin hyung nemli saç tellerimi parmaklarıyla karıştırdıktan sonra diğerlerini de kendiyle birlikte güldürerek. elini çekip burnuna götürdüğünde ve parmaklarını koklayıp yüzünü buruşturduğunda somurtmuş, uzanıp omzuna şakayla karışık bir yumruk atmıştım.
gün benim açımdan çok hızlı geçmişti. ödül töreninde charlie ile yaptığımız performansın öncesi ve sonrasını kesik kesik hatırlıyordum ama o anlar gözümün önünden bir türlü gitmiyordu. aynı dili konuşamıyor olsak da bugün aynı dili paylaşmıştık. bana provalarda en yakın arkadaşlarından biriymişim gibi davranmış, utangaç tavrımdan zaman zaman sıyrılmamda yardımcı olmuştu. bundan sonra da kesinlikle görüşmek isteyeceğim biriydi, kişiliği hakkında herhangi bir fikrim yoktu ama sesine olan hayranlığımla aklımın değil kalbimin sesini dinliyordum. sonuçta insanlar zamanla tanınırdı, ben de onu zamanla tanımak istiyordum.
ödül töreni sonrası yorgun bir şekilde yurda ulaştığımızda diğerleri odalarına çekilirken yoongi, jimin ve namjoon hyung kendilerini giriş kattaki salonumuzun koltuklara atmıştı. kapıdan benimle beraber giren taehyung'u görüp daha fazla taşıyamadığım bedenimle uzanıp arkadan beline sarılmıştım. ağırlığımla bir an yalpalasa da yanağımı ensesine yasladığımda karnındaki ellerime tutunup benimle beraber tekli koltuğa yürümüştü. diğerleri geriye kalan üç koltuğa yayılarak uzandıklarından dolayı kollarımın arasında dönüp koltuğa oturan ve iki yana açtığı dizlerinden birinin üstüne oturmamı sağlayan sevgilime ayak uydurmuştum yalnızca.
rahat bir konuma gelmek için bacaklarımı göğsüme çektiğimde aynı zamanda tae'nin de göğsüne yaslanmıştı dizlerim. yan bir şekilde oturduğum dizinde kıvrılabildiğim kadar kıvrılmış, o kollarını etrafıma sarıp başımı omzuna çekerken beni normalden biraz daha sıkı tuttuğunu fark etmiştim.