rose :
bu evin hali ne!? içtiler mi yine bunlar? nasıl yapsam ki? uçakta uyudum saat zaten 02.00 yi geçiyor. bu evi toplayıp birşeyler hazırlayım bari.
***
07.30
ha, bitmişti sonunda. kahvatlı mükemmel hazırlanmıştı :), onu yer temizlenmiş ve toplanmıştı. Tek sıkıntı, benim hala uykum yoktu. Birazdan jisoo unniemiz kalkar :). bilerek bir vazoyu devirmiştim. Bi bakıma nasıl olsa hayırlı birşey yaptığınız uyandırmıştım.
Jisoo:
oha bu seste neydi?! ve saat daha sabahın kaçıydı? hemen kalktım ve mutfağa indim. İner inmez ne göreyim? herşey hazırlanmış temizlenmişti. Ama nasıl? dün gece çok içmiştik. Kızları uyandırmaya gittim hemen:
- LİSA! kalksana
+ ne var unnie?
- görmeniz lazım! çabuk jennie'yi uyandır!
+ amaç?
- lan dediğimi yap sen.
beraber jennie'yi uzun uğraşlar sonu uyandırdık. hemen aşağı indirdim onları ve konuştum:
- bahsettiğim şey buu!
+ oha, yuh! ama nası?
jennie konuştu ardından:
- ama artık artık!
+ kızlar sizde duyuyor musunuz sesi, kıkırdamayı?
masanın altına baktım. Ve şoka girdim ağlayamaya başladım:
- ama- AMAN TANRIM CHAE BURDASIN !!
diyip onu masanın altından çıkardı. Hemen sarıldım.Onu cidden çok ama çok özlemiştim. Sarılma faslı bitince chae konuştu:
- sizi ne kadar özledim bilemezsinşiz!
aman tanrım ağlıyordu, ağlıyorduk. Lisa, chae'ye bir kez daha sarıldı. Sonra ben ve jen üzerlerine atladık. Sanki 100 yıl olmuştu ..
Jimin göre kim bilir napardı? bu düşünceleri bir yana bırakıp bizim meşhur 'bantanpink' grubuna mesaj attım.
jisoo: müq bi süprizim varrr :))
Jimin: ?
jungkook: rosie mi geldi?
jisoo: aq şunu hatırlatıp durma cidden ..
jin: sevgilim diye demiyorum haklı :)
jisoo: neyse boş yapmya gerek yok attığım lütfen gelin sadece ve lütfen hepiniz önemli bu!
hoseok: peki apla.