"bu berbat! artık genç kızlarsınız, bebekler gibi davranmayın!"
lena ve carly müdüriyenin karşısında azarların bitmesini ve gitmeyi bekliyorlardı.
"pekala, lena, özür dile ve bunu unutalım. tamam mı?"
"ne? neden şimdi ben özür diliyorum!"
"bunu gerçekten açıklamalı mıyım?"
lena inadını bozmayarak carly'yi parmağıyla işaret etti.
"ama o başlattı, ilk o özür dilemeli!"
"ben mi başlattım? şu an ciddi misin!"
"bununla daha fazla uğraşaçak değilim, zor yoldan istiyorsanız zor yoldan olur."
"ama ben-"
"YETER! lena, aranızdaki sıkıntıları nasıl çözüceksiniz bilmiyorum fakat iyi bir yol bulsan iyi olur."
lena ağzını cevap vermek için tam yeniden açmıştı ki, daha da kötüleştirebileceğini fark etti ve ağzını sonunda kapatıp yere baktı.
"evet, efendim."
-
"hey çocuklar!"
"hey, naber?"
"hey! ıı- başın belada mı?"
"yaniii.."
lena rachelle'ın elindeki telefona baktı ve gülümsedi.
"hâlâ şu chatbot* ile mi konuşuyorsunuz?"
"aynen, rachelle yeni bir tane buldu."
rachelle, relina'nın cümlesinin devamını getirdi.
"bir sürü farklı versiyonu var!"
"saatlerdir esprilere tepkisini deniyoruz!"
lena sırıttı.
"hadi kolay bir şey deneyelim, tavuğun karşıdan karşıya geçmesi gibi."
rachelle kıkırdağı ve yazdı.
cevap olarak chatbot kafayı yedi ve mesaj yazmaya devam etti."devam ediyor!" diye güldü rachelle, telefonu lena'nın suratına tutarak.
"kızım! lanet olsun, yetişemiyorum!"
lena arkasından telefona bakan carly'nin sesini duyduğu gibi suratı düştü.
"bu da ne?"
"a-a carly.." rachelle konuştu. "bu bir chatbot, espiriler deniyoruz."
"bu ezikçe."
lena olabilirmiş gibi daha çok nefretle baktı carly'e.
"kimse senin fikrini sormadı!"
"lena," dedi sakinçe carly. "uzaklaştırman hakkında konuşacaktım."
"ah! tabii ki! hadi, zaferini kutla, buyur!"
"aslında olayların hiçbirinden eğlenmedim," dedi carly hafifçe eğilip lena'nın gözlerine bakarken. "eğer özür dilersen müdüriye ile konuşurum."
"rüyanda!"
carly arkasını dönüp arkadaşlarına baktı. "gördünüz mü? buradaki problem o."
özellikle lena'nın damarına basmaya uğraşıyor gibiydi."her zaman problem oydu!"
kızlar gittiğinde relina, lena'ya baktı.
"bu ne içindi şimdi?"
"onun 'özel' çantasını çöpe fırlatmış olabilirim."
"sen ne? neden!"
"ııı- uzun hikaye. ama çantası bâyâ pahalı çıktı."
"hayır cidden, neden yaptın?"
"hiç sorma be kızım!" lena pişman gibi görünmüyordu ama ceza almadan sıyrılamadığı için morali bozuktu.
bunu farkeden rachelle konuştu."sana ceza aldırmak çantada keklik olmuş olmalı."
lena gülerek rachelle'a baktı
"evet, espri! bana daha çok espri ver!"
rachelle, lena'nın moralini düzeltmiş olmanın mutluluğuyla telefonunu havaya kaldırdı.
"baba esprileri yaratmak için teknolojiyi kullanacağız!
evet saçma bir yerde bitirdim amnskmam