Seulgi Yerim ile uğraşırken Seungwan onlara 'bazen neden arkadaşız diye sorguluyorum' dercesine bakıyordu. Zilin çaldığını öğrencilerin okula birbirini itip okula girme çabasından anlamışlardı. Yoksa bu karmaşada nasıl o zili duyabilirlerdi ki? Seulgi Yerim'e bücür diyip kafasını okşamış ve kantinden okula doğru koşarak cüssesinden dolayı da kolayca aralardan sıvışıp sınıfına girebilmişti. Sınıf başkanı olduğu için tabiki hemen oturamamıştı.
Yeri sınıfa bıkkın adımlarla girmiş ve Seulgi'ye dönüp "neden bu kadar aptalsın Seulgi? Aynı sınıfta olsak ta neden bana veda ettin ki kantinde? Tanrı beyin dağıtırken neredeydin?" Demişti. Seulgi de sadece buna gülmekle yetinmişti. Yerim sırasına geçince sınıfa bir göz gezdirdi. Jongin. Şu her sınıftaki popüler olan çocuk. İşte bu sınıfın da popüler çocuğu oydu. Yine çevresinde kızlar vardı ve ayaktaydı. Seulgi kızları itekleyip Jongin'in karşısına geçti ve en soğuk ses tonu ile "sırana otur Jongin." Diyip adete öldürecekmiş gibi bir bakış attı. Jongin ise taktı mı? Koskocaman bir hayır! Bu çocuk Seulgi'yi deli ediyordu. En son Seulgi kızları sıralarına geçirdi ve Jongin in yanına gidip " Artık şu egondan kurtul. 10. Sınıf olduk hala aynısın. Anlamıyorum. Havalı da olmuyorsun. Saçmalık." Demişti ve Seulgi o kadar sinirliydi ki Yerim bile yanına gitmeye çekiniyordu. Jongin ise sadece göz devirmişti.
J: Seulgi,, cidden ne kadar boş yaptın. Tamam oturuyorum.
S: canın cehenneme Jongin.
J: bunu söyleyen çok oldu. Ama işte. Ben kızların hayallerini süsleyen bir iyilik perisiyim. Her kız beni sever.
S: genelleme yapma. Ben o kızlar gibi değilim. Onlar sadece senin ukalalığını seviyorlar. Onlara üzülüyorum. Kendilerini özel sanıyorlar. Sonra ne oluyor? Başkalarına da böyle davrandığını görüyorlar.Seulgi bunları söylerken Jongin Seulgi'nin tek bir kelimesini dahi dinlememişti. Oflaya puflaya yerine oturan Jonginin arkasından Seulgi de sınıfa göz attı ve herkes Seulgi'nin Jongin'e yaptığı konuşmadan dolayı tırsmışa benziyordu. Seulgi de artık yerine oturabilirdi. Garip bir şekilde son derece rahat görünüyordu. Yerim gözlerini belertip "bu hallerin çok korkutucu geliyor Seulgi." Demiş ve başını sıraya koyup uyumuştu. Seulgi ise hoca gelene kadar telefonundan birşeylere bakmakla yetinmişti. Hoca geldiği an hemen telefonunu kapatmış ve ayağa kalkmıştı. Derste ise dersin yarısını dinleyip yarısını dinlemiyordu. Seungwan Seulgi'ye bakıp içinden "klasik seulgi..." diye geçirmişti.
-
Teneffüste klasik yerleri olan en kuytu yere gidip dedikodu yapmaya başlamışlardı. Sonra konu Seulgi'nin anlamadığı bir şekilde Jongin'e gelmişti
Sw: kabul edin Seulgi ile Jongin çok yakışıyor.
Seulgi ise buna sadece göz devirmişti.
Y: bir randevuya çıktıklarını düşünsene
Sw: yuh! Romantik şarkılar falan. Belki o kadar da gıcık bir çocuk değildir?
Sg: onu en iyi ben tanırım. Emin olun gıcığın önde gidenidir.
Sw: çok büyüttün ya taşak geçiyoruz. Senin gözünde nasıl bir çocuk bu "Jongin"?Seungwan bunu derken Jongin i eli ile tırnak içine almıştı.
Sg: belki... Playboy..?
Evet aşklarım bölüm adları bölüme uygun şarkılar olucak! Umarım beğenmişsinizdir. Kısa oldu Üzgünüm. Ama sizi seviyorum