DEĞİŞTİN

170 20 11
                                    

Uyandı. Çâkırkeyiflikten kalma baş ağrısıyla yüzünü ekşiterek etrafına bakındı ve nerede olduğu anlamaya çalıştı. Soğuk taşın hissettirdiği ürperme ile korkuyla yerinden fırladı ve sendeleyerek dışarı çıktı. Lavabonun aynasına bakmaya yeltendiginde hiç garipsemeden küvette uyuduğu anladı. Aynada seyrekleşmiş saçlarını ve beyazlaşan sakallarını dikkatle inceledi. Çeşmenin pastan pürüzleşmiş vanasını derin nefes alarak çevirdi. Küçük lavabonun üstündeki kirli ve yakın aynada derin nefesinin buğulu izi kaldı. Kesintiyle akan suların kendisini ayıltığını fark etti. Yavaş adımlarıyla sendelemeye devam ederek banyodan çıktı. Evden anahtar dışında hiç bir şey almadan kendini dışarı attı. Kaldırımda yalpalayarak yürürken etrafta ona acıyarak bakan insanları gördü. Etraftaki insanların ona acıyarak bakan suratlarına görmemek için utancından gözlerini yere dikti. Şehrin arkasına saklanmış ara sokaklardan ana caddeye çıkmaya çalıştı. Caddedeki insanların ezikleyici bakışları arasında kalmamak için dik yürümeye uğraştı. Ancak kambur yürümeye alışmış beli buna izin vermedi. Duvarları rutübet tutmuş bir börekçi dükkanına girdi. Dükkana girdiğinde oldukça kalabalık olduğunu fark etti. Kirlenmiş ve kırışmış kıyafetlerini düzeltmeye çalıştı. İnsanları rahatsız etmemek için kendini hemen dışarı atmak istedi. Caddedeki kalabalıktan kurtulmaya çalıştı. Caddedeki insanların temiz ve düzgün giyimleri dikkatini çekti. Sersemliğin getirdiği etkiyle garip yürüyüşüyle ilerledi ve sahildeki banka oturdu. Bankın pürüzlü yüzüne elleriyle dokunmaya başladı. Denizin ferahlatan kokusu içini rahatlattı. İnsanların garipseyen ve acıyan bakışlarına maruz kalmamak için hemen ayağa kalkıp dışarı çıkmış atletini düzeltmeye çalıştı. İnsanların bu bakışlarından oldukça rahatsız olmaya başladı.

Kendi hayatını düşündü ve sorguladı. Kendine bunu neden yapıyordu? Nasıl başladı? Kendini bu hala getiren ilk kibriti nasıl yaktı?

Her şey eşini trafik kazasında kaybettiğinde başladı. İlk kibriti o zaman yaktı. İlk zamanlar üzüntüsü gözlerinden akan yaşlar dursun diye içmeye başladı. Ne yaptığını bilmeden, bir amacı olmadan yaşadığını anladı. Kendine bir söz verdi artık içmeyecekti. Hâlâ kendine gelemedi. Hızlı hızlı kahve içmek istedi ancak kambur beli izin vermiyordu. Kendine çok kızıyordu, içindeki pişmanlık duygusu sanki kalbine hançer sallıyordu. Hayatını değiştirecek yeni kararlar aldı. Gürültülü ve içini boğan havası olan bir kahveye girdi. Toz tutmuş ve yıpranmış bir sandalyeye oturdu. Acı kahveyi yudumlamaya başladı. Kahveyi içerken , kahvede ki insanların sesleri arasında kayboldu. Kendine geldiğinde güneş batmak üzereydi ve hemen eve gitmek istedi. Birbiri ardından sıralanmış sokakların içinden asfaltta yansıyan gölgesini izleyerek devam etti. Evin boyası kalkmış çelik kapısını zorlanarak açtı. Eve geldiğinde etrafına bakındı. Oturma odasındaki kokmuş ve yığılmış kıyafetlere doğru ilerledi. Tozlu halının üzerindeki dibinde bir yudum kalmış içki şişesine ayağı takıldı. Şişeyi yavaşça eğilerek aldı ve sinek yuvası haline gelen çöp kutusu attı. Günün yorgunluğundan bacaklarının ve belinin ağrıdıgını hissetti. Ağır adımlarla ilerleyerek dağınık ve ter kokan yatakta uyudu.

Kızarmış ekmek kokusu onu ömrünün en masum en saf zamanına götürdü çocukluğuna... İçi titredi. Kızının gül desenli çarşafı çekiştirmesiyle ve "baba baba işe geç kalacaksın, annem kahvaltıyı hazırladı, uyan artık" sesiyle uyandı. Geçmişin kirliliğinden kurtulduğu sevinç ve tebessümle kızına sarıldı.

DEĞİŞTİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin