Ertesi gün kızlar işe gitmek için giyinmeye başlarlar .
Güzel uzun kahverengi saçlara , güzel dudaklara , babası gibi akıcı bir zekaya sahip olan teughi ve güzel kahverengi gözlere , yanakların da ve burnun ucunda al rengi bulunan , annesi gibi iyi ve saf kişiliğiyle İseul , çok güzel kızlardır . Ablaları Haneul da bir o kadar güzel azimli ve çalışkandır .
Kızlar sabah erken saatte uyanıp , dişlerini fırçalayıp , kahvaltı edip doğruca giyinmeye gittiler .
İseul : Teughi ben eşofmanım ile pembe t-shirtümü giyeceğim . Peki ya sen?
Teughi : Ben de bol rahat kotum ile mor sweatimi giyeceğim .
Haneul : (Şaka yapmak amaçlı) Aman kızlar , sakın ilk günden aşık olayım falan demeyin .
Teughi : Ben bir kişinin en çok zekasına bakarım bu yüzden aşık olacağım insanı çok iyi tanımam gerekir .
İseul : Aman ablalarım düşündüğünüz şeye bak ya . Hadi gidelim artık ilk günden geç kalmayalım .
Kızlar otobüse binip zengin semtine doğru yola çıkarlar . Otobüsten ilk Haneul iner ve kızlara bol şans diler . Ardından kızlar beyaz villanın önünde inirler ve artık gelmişlerdi .
Ev dıştan pek bakımlı ve görkemli gözüküyordu . Balkonda bir hamak ve küçük bir sera vardı . Kızlar aceleyle kapının önüne yürüdüler , kapı zilini çaldılar .
Çaldıkları anda kapı açıldı ve hoş görünümlü ama belli ki onlardan birkaç yaş küçük bir çocuk elinde NERF tabancası ile içeri gelin dedi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seul'da Aşk
FanfictionInan bana okursan memnun kalacaksın . Fesat şeylere pek yer vermem . 🤗