Hayel kırıklığı

468 16 5
                                    

Hellooo.

Yeni bölüm geldi.

Neyse cok uzatmadan başlıyalım

"Daha ne kadar yürüyeceğiz"

Yürümekten ayaklarım agırıyordu amk ya yirmi dokuz dakikadır yürüyorduk ama bana üç buçuk saat gibi geliyordu. Hiçbu kadar süre yürümezdim ben çünkü her yere arabamla gidiyordum. Ama artık o da yoktu ve bu duruma alışsam iyi olacaktı. Artık o lüks hayat yoktu.

"Amma mızmızlandın sende az kaldı beş dakika sonra evdeyiz görende der ki her yere arabasıyla gidiyormuşta ilk defa yürüyor."

Sorar gibi bana baktı kalkmış kaşlarıyla.

"Öyleydi zaten" dedim omuz silkerek önüm bakmaya devam ettim.

"Nee senin araban var ve bizi boşuna mı süründürüyorsun?" şaşkın ve kızgın bi şekilde olduğu yerde durup bana bakmaya başladı.

"Çünkü artık yok olsa mal gibi bende yürümezdim üstün zekalı ve öylece yerinde dikilmeyi bırak ve yürümeye başla."

Yürümeye tekrar koyulmuştu. Ve bu sefer susacak gibi durmuyordu.

"Sen neden dışarda öylece kalakaldın sahi?" tekrar o meraklı bakışlar.

Söylesem mi bilememiştim ama illaki öğreneceklerini bildiğimden kırızi fırsata çevirmekre fayda vardı tabi.

"Pekala sana söyliyeceğim ama gideceğimiz yere kadar valizimi taşırsan"

"Hey senin bu yaptığın hiç adil değil bildiğin fırsatçılık bu." dediğine bi omuz silktim.

"Tamam kayfin bilir." dedim umursamaz havamı takınarak.

"Offff tamam ver allahın belası ver." dedi ve elimdeki valize uzandı hemen ona verdim.

Ohhh be bir azda olsa iyi gelmişti bu. "Şimdi sıra sende"

"Ben evden kovuldum" ve tekrar o hisler öfke, nefret, kin, intikam.......

"Öylemi ne yaptın bakayım yaramaz çocuk" dedi gevşek gülmsemesiyle.

"Ben sadece valizimi taşımam karşılığında neden dısarda kaldımı söyleyeceğimin sözünü vermiştim." dedim hafif tebessümle.

"Şerefsiz.......kalleşsin oğlum"

"Belki bir az öyle olabilirim."

Tekrar sesizlik.

~~~~

-Tanrısal bakış açısı

Bi beş dakikalık yürüyüşün ardından istedikleri yere gelebilmiştiler. Üç katlı bir evdi küçüktü ve eskiydi. Bu evden sonra evini düşünemeden edememişti Eray. Müştelimatları
bilebu evden iyi durumdaydı ama yaacak hiç bir şeyi yoktu çünkü tek seçeneği budu.

"Hadi gel" diye seslendi Sinan Eray'a.

Üç katlı evin üçüncü katındaki daireye gelmişlerdi. Sinan cebindeki anahtarı çikardı.

"Hadi seni bizimkilerle tanıştırayım" dedi Sinan kapıyı açadrken.

İçeri girmişlerdi Sinan elindeki valizi kapının ardına koyup oturma odasına ilerledi Eray da arkasından ilerliyordu.

İçerde sadece Doğan vardı ve telefonuyla oyun oynayıp bir yandanda sesli şekilde küfür söylüyordu.

"Doğan" dedi Sinan uyarıcı bir şekilde tabi Doğan bunu anlamıyacak kadar oyuna dalmıştı.

SONU YOK (gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin