Yeni kurgumu beğenmeniz dileğiyle keyifli okumalar :))
Sessiz çığlığım duyuldu karanlık odada , tiz ve oldukça gürültülü. Güneşin gözlerimi almasıyla uyandım hafifçe kafamı kaldırıp karşı yatakta uyuyan kardeşim Mert'e baktım. Çok masum uyuyordu, ona bakmayı kesip kafamı yastığa tekrar gömdüm. Az önceki rüyayı hatırladım, neydi o öyle? Rüyada ağlıyor ve bağırıyordum. Neyse deyip geçiştirdim tekrardan uykuya dalmak için gözlerimi kapattım. Uykuya dalamadan annem neşeli sesiyle odayı huzurla doldurdu.
''Çocuklar uyandınız mı?'' Onun duyamayacağı bir seste söylendim
''Mümkün olsaydı, hayır!''
Annem başıma gelmiş gülümsüyordu. Ben'de ona bakıp hafif tebessüm ettim.
''Günaydın sima'' diyerek gülümsemesini sürdürdü ona karşılık verip yatakta doğruldum.
''Bugün, lunaparka gideceğiz planladığımız gibi. Kahvaltıyı yapıp çıkacağız o yüzden, kardeşini hemen uyandır ve aşağıya inin. Tamam anlamında kafamı sallayıp yataktan kalktım Mert'i uyandırmak için bazasının yanına yaklaştım,kolundan dürtüp uyanması için bekledim ama uyanmamıştı. Tekrar kolundan dürttüm.
'' Mert, Mert .. Mertt !'' diye cırladım,en sonunda Mert hışımla yataktan kalkmaya çalışırken ayağı pikesine dolanıp yere kapaklandı. Ağzım açık bir şekilde Merte bakarken ağzımdan bir "auvv" kelimesi çıktı. Mert kafasını kaldırıp kin dolu bakışlarını fırlattı bana.''İnsan böyle mi uyandırılır, pes doğrusu!'' diye söylendi. Ben de ona göz devirerek cevap verdim.
''Üzgünüm, çağırdım seni ama kalkmadın. Ben de bu yöntemle seni uyandırmış oldum. Her neyse annem kahvaltıya bekliyor bizi, sonra da lunaparka gidecekmişiz ... Daha cümlemi bitirmeden Mert çığlığı bastı '' oleyyy bee!! unutmuşum ben onu tamam hemen kalkıp hazırlanayım '' diyerek yerden bir hışımla kalktı. Bende arkasından sadece tebessüm ederek baktım.Yataklarımızı toplayıp odadan çıktık ikimizde, mutfağa doğru yol aldık annem çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı bizi bekliyordu. Ben ve kardeşim oturup babamı bekledik fazla sürmeden babam mutfak kapısından içeriye girdi, neşeli ve sevecen sesiyle
''günaydın benim harika ailem'' diye tebessüm etti. Aynı şekilde karşılık vererek kahvaltıya başladık. Kahvaltı boyunca kimse konuşmadı şey gibi olmuştu ölüm öncesi sessizlik , ben bunları düşünürken Mert hemen sofradan kalkıp
''ben kahvaltımı bitirdim size afiyet olsun hazırlanmaya gidiyorum sizde hemen yiyin gidelim'' diyerek heyecanlı heyecanlı konuştu ve ellerini çırparak mutfaktan çıktı. Bende bitirdiğimi ifade ederek masadan kalktım odama doğru yol aldım.
Odamın kapısı kapalıydı kapıyı tıklayıp içeriye girdim Mert üstünü giymiş saçını tarıyordu hiçbirşey demeden dolabıma yaklaşıp siyah sweatshirt aldım elime bir tane altınada siyah kot pantolon alıp banyoya yöneldim. Kıyafetlerimi giyip banyodan çıktım. Hafif makyaj yapmalıydım mavi olan gözlerim kıpkırmızı gözüküyordu uykusuzluktan, tabii gece 4 de yatarsan böyle olur rimel , aydınlatıcı ve birde hafif ruj sürüp geri çekilip baktım kendime harika olmuştu, cildim pürüssüz olduğu için fondötene ihtiyaç duymuyordum. Saçlarımın arasında parmaklarımı gezdirip hafif şekil verdim ve evet kesin hazırdım.
Arkamı dönüp odadan çıktım, annem ve babam hazırlanmışlardı hep birlikte dışarıya çıkıp arabaya doğru yol aldık Mert önden koşarak gitmişti bizde arabaya yakklaşınca babam arabanın kilidini açıp içeriye girdik. Babam arabayı çalıştırıp yola koyulduk. Arabada en sevdiğim şarkı çalıyordu'' ATEŞ BÖCEĞİ'' bütün aile şarkıya eşlik ediyorduk, güle eğlene gidiyorduk yaklaşık 1-2 saat uzaklıktaydı, trafik olmadığından hızlı gidiyorduk ve daha kısa bir sürede varacağımızdan emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIK
Teen FictionAilesiyle mutlu bir pazar günüydü. Sima için alilesi değerliydi taki o pazar günü ailesini kaybedene dek. Sima yeni hayatında devam edebilecek mi yoksa pes mi edecekti. Hayatındaki bir kişi için bütün her şeyden vaz geçecek ve güçlü mü olacaktı? Sim...