Cyborgia

214 18 31
                                    

                                            6 Ekim 2100, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi

                                                                                         New York

Genç kadın yüksek topuklularının üzerinde koşar adımlarla büyük karargâhın toplantı odasına ilerliyordu. Elindeki kâğıt demetini düzenleyip dosyanın içerisinde dağılmasını engellemeye çalışarak sola döndü ve büyük ihtişamlı kapıya doğru adımlarını hızlandırdı.

İçeri girdiğinde kimseye gözükmeden oturması gereken yere yerleşti, konuşulanları bir yandan dinleyip bir yandan da çantasından çıkardığı not defterine not almaya başladı. Dizinin üzerindeki kâğıtta kaleminin ucu hışırtı sesleriyle kayarak beyaz sayfada kelimeleri ortaya çıkarırken boşta kalan eliyle sıkı sıkıya bağladığı topuzu gevşetmeye çalıştı. Ortamın gergin havası başını ağrıtmıştı ve kafasındaki toka bu ağrının şiddetini arttırıyor, ona eziyet ediyordu.

''Cyborg istilasıyla ilgili son karar konseyi şu andan itibaren başlamıştır.'' Ahşap tokmağın sesi geniş odada yankılandı.

''Kurucu üyelerden olan Türkiye,'' dedi, net bir sesle, daimi üyelerden olan ABD temsilcisi. ''Akdeniz ve Karadeniz'e kapılarını açmak, bu cyborg olarak nitelendirilen uzaylı istilasında bizlere destek vermekle yükümlüdür. Aksi takdirde dünyadaki tüm ülkeler tehdit altında kalacaktır.''

''Bununla birlikte tüm ülkelerde olağanüstü hâl ilan edilmeli ve uzaylılar tarafından katledilen milyarlarca insandan geriye kalan yaklaşık üç nokta sekiz milyar insanı yer altında inşasının bitimine iki gün kalan sığınaklara yerleştirmeliyiz.''

Büyük salonda temsilciler arasında bir uğultu yükselmeye başladığında ABD temsilcisi susmaları için elini masaya vurdu. ''Unutmayın ki bu insanlarımızın güvenliği için gerekliliği zaruri bir durumdur,'' dedi, temsilcileri sakinleştirmek adına. Ardından konuşmasını sürdürdü. ''Bu sığınaklar yiyecek depoları ve yer altına uzanan ilkel iletişim kaynaklarıyla insan ihtiyaçlarını karşılayabilecek her şeyi içinde barındırarak tasarlanmıştır.''

''Birleşmiş Milletlere üye olan yüz doksan üç ülkeden geriye kalmış yüz seksen iki ülkenin her birinden bir tugay* asker Birleşmiş Milletler karargâhına gönderilecek, bu istila için hazırlanan karşı saldırı ve savunma silahlarıyla kuşatılıp yine Birleşmiş Milletlerin belirlediği cephelerde yer altındaki vatandaşlarımızı yer üstünde savunacaklardır.''

''Oylamaya sunmadan önce kurucu üye olan Türkiye, Rusya'nın kaybıyla daimi üyeliğe getirilmiştir. On beşe dokuz kuralı Türkiye'nin Rusya yerine geçmesiyle her zamanki gibi işleyişini devam ettirecektir. ''

Sesi çatallaşmaya başlayan ABD temsilcisi masanın üzerinde duran bardaktaki sudan bir yudum aldı, yakasını gevşetmeye çalışarak boğazını temizledi ve masanın üzerindeki mikrofona yaklaşıp devam etti.

''Kabul edenler,'' dedi, gür bir sesle. Eller bir bir kalktı, beklemeden devam etti. ''Etmeyenler,'' dedi, sorar gibi. Ardından kürsünün üzerindeki yükseltiye ahşap tokmağı hızlıca vurdu. ''Kabul edilmiştir.''

Boğazını temizleyip masanın üzerindeki sudan bir yudum daha aldı, temsilcilerin saklayamadığı endişeleri geniş toplantı odasındaki herkesin kalbine korku tohumları ekmişti. Temsilci kendini toparladı ve izah için beklemeden devam etti.

''Birleşmiş milletin tanımamış olduğu ancak yanımızda yer almak isteyen kırk üç ülkeden asker yardımı alınacak, yine de birleşmiş milletlere kabul edilmeyeceklerdir.''

CyborgiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin