öncelikle ben yn şuan 18 yaşındayım, 15 yaşında babamı kaybettim ve annemle birlikte kalıyoruz. Fakat annem artık çok yoruldu çalışmaktan ve ben bu sene üniversiteye geçeceğim, anneme yük olmak istemiyorum ama annem çalışmama izin vermiyor... Aslında anneme bazen üzülüyorum her şeye rağmen ayakta kalmaya çalışıyor... Her neyse biraz kendimden bahsedeyim size. Okulda pek sevilmem, genellikle küçük düşürürler beni, bundan ne zevk alıyorlar bilmiyorum. İnsan acı çektirmekten neden hoşlansın ki?
Yn
* hikayeye geçelim*
Sabah burnuma gelen krep kokusuyla uyandım, bu gün hafta sonuydu ve ben iş bulmak için biraz gezinecektim. Aslında ne iş olsa yaparım, anneme yardım etmem gerek sonuçta. Üzerimdeki pijamaları değiştirmeden aşağı kata indim, annem üzerimi giyinmemi söyledi yüzünde biraz endişe vardı.
yn: anne biz bizeyiz zaten neden giyineyim ki?
ağzıma attığım krebi yemeye çalışırken çalan zille uyuşuk adımlarla kapıyı açtım. Karşımda 50 yaşlarında bir adam ve benden 1 veya 2 yaş büyük kahverengi saçlara sahip bir genç duruyordu. Annem hızla geldi ve onları içeriye aldı. Ağzımdaki lokmayı yutmaya çalışırken çocuğun beni izlediğini fark ettim ve dudaklarımı araladım.
yn: ne bakıyorsun be? geçeceksen geç, hem sen kimsin?
çocuk kulağıma yaklaştı ve fısıldadı
yg: seninle aynı ortamda olmayı bende istemem küçük kız, şu üstüne bak? hem annenle babam evleniyor eninde sonunda görecektim seni.
yaşadığım şokla kapıyı kapattım ve kapıya yasladım sırtımı. Ne yani annem evleniyor muydu? Annemi mahçup etmemek adına üzerimi giyinmeye odama çıktım. Bir yandan söyleniyordum
yn: annem nasıl yapar bunu.. sabahtan beri telaşının sebebi anlaşıldı.
kıyafetimi seçtim ve üzerimi çıkarttım
kıyafet
fakat bir anda açılan kapı ile hemen yatağın arkasına geçtim ve kapıdaki kişiye baktım.
yn: senin ne işin var burda? sapık mısın sen?!
yg: annen gönderdi kaynaşın diye, nasıl kaynaşacağımızı düşünürken iyi fikir verdin aslında bana..
elime yastığı aldım ve kafasına fırlattım, annem aşağıdan bağırdı.
yn anne: çocuklar iyi anlaşın hadii.
yg: merak etmeyin çok iyi anlaşacağız çok sevdik birbirimizi. değil mi yn?
bana döndüğünde çıplak bedenimi ellerimle kapattım ve titreyen dudaklarımı araladım.
yn: ü-üzerimi giyineceğim
göz devirdi ve odadan çıktı. hızlıca üzerimi giyindim ve kapıyı açtım bir anda bedenimin duvara yaslanması ile ağzımdan küçük bir çığlık çıktı
yg: şşt sakin ol benim yoongi. Öncelikle küçük kız yanımda kısa şeyler giymek yok yoksa..
ellerini bacaklarımda gezdirdi ve dudaklarını ıslattı.
yg: fena olur..
onaylarcasına başımı salladım ve ittirdim onu, hızlıca aşağı kata indim. Aslında yakışıklı çocuk ailelerimiz evlenmese çok pis yavşardım ama o şuan benim abim konumunda herneyse. telefonuma gelen mesaj ile gülümsedim jungkook mesaj atmıştı. telefona bakıp sırıtırken yoongi elimden çekti ve mesajlarıma bakıp geri verdi.
yg: jungkooka mı yürüyorsun? tch tch komik
göz devirdim ve anneme çıkacağımı söyleyip sırt çantamı aldım ve kapıyı açtım
yg: bende geliyorum bekle
göz devirdim ve ona baktım, ceketini giydi ve arkamdan geldi. Kulaklıklarımı taktım ve yolda ilerlemeye başladım. yoongi yanıma geldi ve kulaklığın birisini çıkartıp kendisi taktı. bir kaç dakika sonra jungkook görüş alanıma girdiğinde el salladım ve gülümsedim. yoongi kulaklığı çıkarttı ve jungkooka yaklaştı umarım kavga çıkmaz. hey bir dakika? sarılıyorlar? yanlarına yaklaştım ve sorar bakışlarla baktım
yn: siz tanışıyor musunuz?
jk: yoongi hyung ile aynı evde büyüdük sayılır
başımla onayladım ve telefonumu cebime koydum o sırada yoongi jungkookun kulağına bir şey söyledi ve jungkook veda edip ayrıldı aramızdan ....
biliyorum çoğunuz jimin serisine yb atmıyorsun neden yeni seri başlattın diyecek, aslında youtubeye atacaktım bunu ama kanalım bok yolunda bu yüzden artık burdan atacağım.
sınır; 15 vote 10 yorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abim MYG
RandomAnnemin benden habersiz iş çevirmesiyle başlamıştı her şey, ve ben abim gibi görmem gereken birisi ile ilişki yaşıyordum.